Dostun da böyle hem dinleyenine hem anlayanına denk gelmek...
Bitirip de sandalyesinin arkasına yaslanınca, yalnız o vakit Hüseyin Nazmi bayağı sözlere gerek duymayarak, hastaya hasta sıfatıyla hitap ederek: - Ne yapacaksın? dedi. - Evet, ne yapacağım? - Yapacağın şeyi pek sade buluyorum. Önce bütün çocukluklara, bütün şair düşüncelerine, "Siz şimdilik biraz durunuz!" demek, hayatı olanca hakikat ve maddi yanıyla kabul etmek, mademki, yaşamak için çalışmak lazım geliyor, çalışmak. Bana böyle geliyor ki seni bu kadar perişan eden şey çalışmaktan korku değildir, hayatın henüz bilmediğİn bir şeyini biraz vaktinden evvel anlamak durumunda kalmandır. Yalnız bundan ibaret... Hüseyin Nazmi sert elli bir cerrah gibiydi, fakat tam yaranın neştere muhtaç olan yerine dokunmuş oldu.
Sayfa 40 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviri: Ali Faruk Ersöz, 3. BasımKitabı okuyor
Tanrı Zeus kendine oyuncak yaratmak istiyor
Ve günlerden bir gün Zeus müthiş bir neşe, heyecan ve dâhiyane bir fikirle uyandırıyor kırlarda uyuklayan Prometheus'u. "Hayat çok sıkıcı, her şey aynı, her şey düzenli. Ve en tepede yaşamak çok yalnız hissettiriyor beni. Hem de sonsuza dek. Ama aklıma öyle bir fikir geldi ki hayat renklenecek, yeni bir tür yaratacağız seninle birlikte. Bir kafası, iki kolu, iki bacağı olan. İnsan... Bir erkek insan. Akılları olacak ama bizden fazla değil, meraklı olacak ama en fazla bizim kadar, bilinçleri olacak beslenmek, avlanmak, yaşamak için, ama bize muhtaç. Bize şükredecek, bize tapacak, bize hizmet edecek minyatür bir ırk yaratacağız" diyor.
Sayfa 74 - AlfaKitabı okuyor
Reklam
"hayallerine doğru güvenle yürüdüğü ve hayalindeki hayatı yaşamak için çaba gösterdiği takdirde gündelik hayatın akışı içinde aklına dahi gelmeyecek bir başarıya ulaşacaktır” Aynı zamanda bu başarının, yalnız kalmanın bir ürünü olduğunu gözlemlemişti. Kendime yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadım."
“İnsan,” diye yazmıştı Thoreau Walden’da, “hayallerine doğru güvenle yürüdüğü ve hayalindeki hayatı yaşamak için çaba gösterdiği takdirde gündelik hayatın akışı içinde aklına dahi gelmeyecek bir başarıya ulaşacaktır.” Aynı zamanda bu başarının, yalnız kalmanın bir ürünü olduğunu gözlemlemiştir. “ Kendime yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadım.”
Sayfa 124Kitabı okudu
Benim hayatı bilmemem, seninse öğrenme yollarını ararken beni yalnız bırakman benim suçum mu? Şimdi nasıl yaşamak gerektiğini kendi kendime anlamışken, ben bir yıldır sana geri dönmek için çırpınıp dururken ve sen ne istediğimi anlamazdan gelerek beni kendinden uzaklaştırırken ben mi suçluyum? Sana hiçbir konuda sitem edilemezken hem suçlu hem de mutsuz olan hep ben mi olacağım?
Sayfa 98 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"İnsan," diye yazmıştı Thoreau Walden'da, "hayallerine doğru güvenle yürüdüğü ve hayalindeki hayatı yaşamak için çaba gösterdiği takdirde gündelik hayatın akışı içinde aklına dahi gelmeyecek bir başarıya ulaşacaktır." Aynı zamanda bu başarının, yalnız kalmanın bir ürünü olduğunu gözlemlemişti. "Kendime yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadım."
Sayfa 124 - Domingo YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"İnsan," diye yazmıştı Thoreau Walden'da, "hayallerine doğru güvenle yürüdüğü ve hayalindeki hayatı yaşamak için çaba gösterdiği takdirde gündelik hayatın akışı içinde aklına dahi gelmeyecek bir başarıya ulaşacaktır." Aynı zamanda bu başarının, yalnız kalmanın bir ürünü olduğunu gözlemlemişti. "Kendime yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadım.
İnsan," diye yazmıştı Thoreau Walden'da, "hayallerine doğru güvenle yürüdüğü ve hayalindeki hayatı yaşamak için çaba gösterdiği takdirde gündelik hayatın akışı içinde aklına dahi gelmeyecek bir başarıya ulaşacaktır.” Aynı zamanda bu başarının, yalnız kalmanın bir ürünü olduğunu gözlemlemişti. "Kendime yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadım."
Sayfa 124Kitabı okudu
Yalnızlıktan, bağımsızlıktan yoksun kalmak çoğumuzun sandığından daha büyük bir fedakarlık.Aynı yaşam alanını, bir hayatı paylaşmak yalnız olmaktan çok daha zor .Aslına bakarsanız , çift olarak yaşamak neredeyse imkansız bir şey , değil mi ? Hayatınızın geri kalanını birlikte geçireceğiniz başka birini bulmak ? Birlikte yaşlanacak , birlikte değişecek birini ? Her gün göreceğiniz , ruh hallerine ve ihtiyaçlarına karşılık vermeye çalışacağınız birini ?
"İnsan," diye yazmıştı Thoreau Walden'da, "hayallerine doğru güvenle yürüdüğü ve hayalindeki hayatı yaşamak için çaba gösterdiği takdirde gündelik hayatın akışı içinde aklına dahi gelmeyecek bir başarıya ulaşacaktır." Aynı zamanda bu başarının, yalnız kalmanın bir ürünü olduğunu gözlemlemişti. "Kendime yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadım."
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
Çoğumuzun korkusu diyebilir miyiz?
Korktuğu şey, bir evde yalnız uyumaktan ziyade, bir hayatı yalnız yaşamak zorunda kalmaktı.
Sayfa 185Kitabı okudu
kendime yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadım
"insan;' diye yazmıştı Thoreau Walden'da, "hayallerine doğru güvenle yürüdüğü ve hayalindeki hayatı yaşamak için çaba gösterdiği takdirde gündelik hayatın akışı içinde aklına dahi gelmeyecek bir başarıya ulaşacaktır:' Aynı zamanda bu başarının, yalnız kalmanın bir ürünü olduğunu gözlemlemişti. "Kendime yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadım:'
Sayfa 124Kitabı okudu
Kendime yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadım.(Me too)
"İnsan,hayallerine doğru güvenle yürüdüğü ve hayalindeki hayatı yaşamak için çaba gösterdiği takdirde gündelik hayatın akışı içinde aklına dahi gelmeyecek bir başarıya ulaşacaktır.Aynı zamanda bu BAŞARININ, YALNIZ kalmanın bir ürünü olduğunu gözlemlemişti.
...yemek yemeyi angarya telakki edenler melankolik, kötümser, yaşamak hevesi düşük insanlara tekabül ederler. Yemeği bir vazife ifa eder gibi yiyen hastalar dünya zevklerinden el etek çekmiş olanlara misaldir. Oburlar, hayatta her şeyin aşırısına gitmeye mütemayil tipin karşılığıdır. Zevk düşkünleri ise güç beğendikleri için hayatın keyfini kendi kendilerine kaçıran insanların örneğidirler. İşin garip tarafı bütün bu tipler, belki yalnız oburlar müstesna, normal, iştahı yerinde, çabuk beğenen, açlığını giderince sofradan kalkan diye tarif ettiğimiz adamı hakir görür. kendilerini ondan üstün sayarlar. İnsanın karnı acıktığı için hayatı sevmesini bayağı bulur, böyle insanlara daima yukarıdan bakarlar.
Ölüm herkesi yakalar ve her şey son bulur. Kimileri ölümün daha on yedisinde, on sekizindeyken kendisini almasına izin verir. Zamane gençleri kendilerini ölümün kucağına atıyorlar, daha on iki, on dört yaşındayken ölüyorlar. Bir de yalnız savaşçılar var, seksen, doksan yaşına kadar savaşıyorlar, sonra onlar da ölüyorlar ama en nihayetinde daha uzun bir ömür yaşamış oluyorlar. Hayat da güzel ve zevkli olduğundan daha uzun bir zevk yaşamış oluyorlar. Erken ölenler daha kısasını yaşıyorlar, halleri de acınası oluyor, çünkü hayatı hiç tanımamış ölüyorlar, çünkü yaşamak için uzun bir yaşam gereklidir, bütün korkutucu yanlarıyla.
Sayfa 206 - YKYKitabı okudu
904 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.