Heyecanlanan Kubelik başını sallayıp çelebiyi canı gönülden onaylıyordu. Fakat Arap İhsan bu sözlere pek fazla aldırmadı, ama içine bir kurt düşmemiş de değildi. Sanki cevabı aslında biliyormuş gibi, sınamak istercesine Kubelik'e kitabın ve yazarının adını sordu. Beriki ilk sayfaya baktıktan sonra eserin adının ZAGON ÜZERİNE ÖTTÜRME ve yazarının
Sevgilin sadakatinden şüpheye dair mükemmel bir tahlil!
En basit adamın hayatı bile, başka bir adam için nâmütenâhi (sonu olmayan), karışık, içinden çıkılmaz bir esrar yığınıdır. Hatta kendi kendimizi bile yeterince tanımıyoruz... O halde nafile yere, sevgililerimizin meçhul ömürlerinin nâmütenâhi (sonu olmayan) teferruatına karışan esrarı öğrenmeye kalkışmayalım. En sade hayatın teferruatı bile nâmütenâhidir ve sahibinden bile gizli safhalar taşır. Bence dostum, bir kadının veya bir erkeğin, kocasına veya zevcesine veya sevgilisine karşı sadakati "X"dir. Hani şu matematikte meçhul rakamları ifade için kullanılan harf yok mu, o: "X" Yani meçhul. Hem ebediyen meçhul. Bu "X" ancak takribi bir kıymet olabilir. Meselâ, sadakat on numara farz edilirse, sevgilimizin biz ancak 9 numara sadakatine hükmedebiliriz. Âzamî budur. Fakat her zaman "X1", "X2", "X3" yani onda bir, onda iki, onda üç ihtimal ile bize ihanet etmekte olması imkanı vardır. En zavallı adam, sevgilisinin sadakatine, daima, yüzdr yüz isabetla kani olandır.
Günleri ahla-vahla doldurduk,gidiyoruz;
Gülleri koklamadan soldurduk,gidiyoruz,
Geç kaldık anlamakta esrarı hayatın...
Ömrümüzü boş yere savurduk,gidiyoruz!..