Akıllarından geçen ortak düşünce ise dünyaya karanlık gözlerle bakıp, erdemini yitirmiş, vicdandan uzak, kibirli, bencil, çevresindeki masum insanları ateşiyle yakan böyle bir adam, nasıl oluyor da kendine bu hayatta bir yer edinebiliyordu...
Dünyada doğal ekmek çılgınlığı yaşanıyordu ama zenginler arasında yaşanıyordu, yoksullar ekmeğin doğal olup olmadığına bakabileek durumda değildiler, onlar doğaya bile aldırmaksızın yaşamaya çalışıyorlardı, hatta sadece hayatta kalmaya.
Açıkçası bu kitap hakkında nasıl yorum yapabilirim bilmiyorum. Mükemmel bir kurgusu, mükemmel karakterleri mükemmel bağlantıları olan zekice kurgulanmış masalımsı bir kitap.Bir baba ve oğulun annesini ya da karısını bulma hikâyesi. Fakat tabi ki de bu bu kadar basit bir konu degil. Yolda çocuğumuza verilen büyüteç ve küçük kitap büyülü adanın hikayesini açığa çıkarıyor. Aynı anda iki tane öykü okuyorsunuz. İnsanın hayattaki yerini düşünmesine sevk eden;aslında hayret edilmesi gereken şeyin başka gezegenlerin aksine bizim dünya olduğuna dikkat çeken kitaptır. Artık düşünmeliyiz joker miyiz değil miyiz? Benim kitaptan çıkardığım en büyük sonuç:Bu hayatta önemli olan joker olabilmek,fakat herkes joker olamaz.
"Daha gençsin. Acılar yüzünden uykusuz kalmak için daha çok erken, korkma. Ama benim yaşıma gelince hayatta pişman olduğun şeyler varsa sabahlara kadar yıldızları sayarak beklersin."