İnsanın UNUTKANLIĞI öyle bir derecedir ki; hayrı şerr, Şerri hayır sanabilir.
Bununla kalmaz, muhteşem aforizmalar icad ederek, kesin postulatlar ortaya atarak, büyük ve iddialı tezler ileri sürerek HAK ilan ettiği batıla; iyilik saydığı kötülüğe- teorik kılıflar bulup durur.
Böylece o kendisine, varoluş ve işleyişe dair tek yasası, unutmaktan ibaret olan kurgusal bir dünya kurar.
Abdurrahman Taha, Dinin ruhu, s:28
İnsan öylesine unutkan ve öylesine "dostunu düşmanını" bilmezdir ki; düşman edindiğinin kendi dedesi olduğunu, idol edindiğinin düşmanı olduğunu bile fark etmeyebilir; Hayrı ve şerri öylesine karıştırabilir ki, kendisini sömürenleri TANRI, özgürleştirmeye çalışanları düşman edinebilir. Öylesine demagogtur ki, teşhirciliği özgürlük; deyyusluğu centilmenlik, gavvatlığı çağdaşlık,fahhişeliği İŞÇİLİK diye BİLE tanımlayabilir, diyor sanırım.
Ahmet Hakan Çakıcı