Sabredip de beklediğin olmazsa ya?
"Belki de" dedi "nasip olmaması nasibimizdir." "İnsan ister çok ister hep ister. Lakin istediğinin hayır mı olduğunu şer mi olduğunu bilemez. Gördüğünü bilir insan, görmediğine cahildir. Lakin Allah'a sınır yok, Allah'a hudut yok. Vermiyorsa da bir bildiği vardır O'nun. Her istediğimizi işitir, her söylediğimizi bilir ve her duamıza cevap da verir. Lakin bazen cevabı 'hayır' olur. Bu menzilde insanın asıl nasibi nedir bilir misiniz? Bu menzilde insana duasını Allah'a işittirmek dahi yeter. Hem de çokça yeter... O ne verdiyse nasibimiz odur bizim."
Sayfa 111Kitabı okudu
Kalbe doğan düşüncenin hayır mı yoksa şer mi olduğunu bilmek için dört ölçü vardır: 1. Onu şeriata arzetmelidir. Eğer şeriata uygunsa hayır, değilse şerdir. 2. Bir âlime veya varsa bir mürşid-i kâmile danışılmalıdır. Onların hayır dedikleri hayır, şer dedikleri şer olarak kabul edilir. 3. Salihlerin amellerine göre değerlendirilmelidir. Eğer onların amellerine benziyorsa hayır; fasıklarınkine benziyorsa şerdir 4. Kalbe doğan düşünceyi nefse ve onun arzusuna arzetmelidir. Nefsin hoşuna gitmiyorsa hayır; gidiyorsa şerdir. Çünkü nefis, kendi başına bırakıldığında, "kötülüğü emreder." (Yusuf 12/53)
Sayfa 149
Reklam
Çin'in bir köyünde yaşlı bir adam varmış. Çok fakir... Ama imparator bile onu kıskanırmış. Adamın öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki... İmparator bu beyaz at için ihtiyara önemli bir para teklif etmiş, ama adam atı satmaya yanaşmamış. 'Bu benim için yalnızca bir at değil. Bir dost. İnsan dostunu satar mı?' demiş. Ama bir sabah kalkmış
Yüce Allah kullarının dualarına icabet eder.
İcabet üç şekilden biriyle olur: 1. Kula istediğini vermek. 2. İstediğini vermek yerine başına gelecek birtakım musibetleri defetmek. 3. Kulun isteğine mukabil ahirette bol nimetler vermek. Kişi duası kabul edilmediği zaman ümidini yitirmemeli, takdiri Allah'a bırakmalıdır. Çünkü isteğinin kendisi için hayır mı yoksa şer mi olacağını o bilemez. Onun hakkında en hayırlı olani Allah daha iyi bilir. İcabetin zamanı da Allah'ın iradesine kalmıştır. O neyi ne zamanda tercih etmişse öyle olacaktır. Buna üzülmemeli, hatta Allah'ın iradesinin gerçekleşmesiyle memnun olmalıdır. ~√~
Duracağımız Yer Gözleri sürekli kendinden gayrisine bakan bir insanın nefsine bakmaya vakti kalır mı? Bu cümleyi tersinden okuduğumuzda bizi yoldan çıkaranın ne olduğunu da rahatlıkla görebiliriz! Peki başkalarını hiç eleştirmeyecek miyiz, yanlışlarını söylemeyecek miyiz, hatalarına işaret etmeyecek miyiz? Evet, elbette yapacağız ama insan gibi,
Sayfa 100Kitabı okudu
Bülbül
Bütün dünyâya küskündüm, dün akşam pek bunalmıştım; Nihayet, bir zaman kırlarda gezmiş, köyde kalmıştım. Şehirden kaçmak isterken sular zaten kararmıştı, Pek ıssız bir karanlık sonradan vâdiyi sarmıştı. Işık yok, yolcu yok, ses yok, bütün hılkat kesilmiş lâl... Bu istiğrâkı tek bir nefha olsun etmiyor ihlâl Muhîtin hâli
Reklam
400 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.