"Başkası çift sürerken, ekin ekerken,
Evini barkını düzenleyip zengin olurken,
Sen yerinde boş oturabilir misin?
Mal mülk edinen komşuna imrenirsin.
İşte bu Kavga'dır insanlar için hayırlı Kavga!"
Sayfa 50 - İş bankası Hasan Ali Yücel klasikleri IX. basımKitabı okudu
..kusursuzluk basamakları ...Ne olduğunu bilmek istermisiniz? Ona göre, kusursuzluğun ilk basamağı ‘değirmende, bir üst basamağı’ sürülmüş tarlada, bir üstü de, ..., ‘dinlendiğin yatak’ta bulunur.
Değirmen bu dünyadaki yaşamı simgeler. Hiç fena bir seçim değil doğrusu. Sürülmüş tarla, dünyevi insanın ruhunu yani, din adamlarının ve vaizlerin
Anne babasının duasını alan, onların rızasını kazanan evlattan Allah Taala razı ve hoşnut olur.
Cenâb-ı Hak, kendisinden razı olduğu kulunun ömrünü boşa harcatmaz; ona hayırlı işler yaptırır; böylece onun ömrünü bereketlendir.
~^~
Sen de yüz sene ilim tahsil etsen ve bin kitap yazmış olsan da ancak yaptığın hayırlı işler sayesinde Allah'ın rahmetine ulaşabilirsin. Çünkü yüce Allah, şöyle buyurmaktadır: " İnsana, ancak çalıştığı vardır."
Bu arada kitapçıya bir genç
geldi. Usta hemen kalkıp genci karşıladı.
"Buyur evladım."
"İyi günler, ben Sherlock Holmes alacaktım."
"Bizde yok evladım."
"Peki, böyle casusluk, istihbarat ile ilgili olan bir
kitap var mı?"
"Zaman geçirmek için mi okuyacaksın yoksa bilgi
almak için mi evlat?"
"Yani hem zamanımı doldurmak hemde bilgi almak için."
Gencin bu sözüne karşdık adam raflara yönelip
bir kitap aldı. Abdülhamid ile ilgili bir kitaptı. Kitaba
baktı, sonra gence uzatıp, "Al evladım bunu oku. Ama
zaman geçirme, bilgi al" dedi.
"Bu neyle ilgili? Casusluk, istihbarat yani Sherlock Holmes gibi mi?"
"Sherlock Holmes kimmiş evladım? Sultanın casusları onu cebinden çıkarırdı. Bir de sen sultanı düşün."
"Peki, ne kadar?"
"5 TL ver yeter."
"Bayağı ucuz gibi."
"Bu aralar böyle..."
"Teşekkür ederim, hadi hayırlı işler."
Usta, müşterisini uğurladıktan sonra adam hafıza yönelip, "Böylelerini gördükçe içim acıyor be evlat.
Sherlock Holmes diye gidiyorlar. Hâlbuki o bir hayali kahraman. Hâlbuki bizde onu cebinden çıkaracak
gerçeğin ta kendisi var. Her neyse... Yine de o kitapla
bir şey öğrenir bari."
"Peki, bir şey sorabilir miyim?"
"Buyur."
"Kitabı gerçekten çok ucuza vermediniz mi?"
"Evlat, benim için paranm bir önemi yok. Bedava
bile verirdim. Ama bedava verseydim o zaman kitabın bir değeri olmaz, genç okusam da olur, okumasamda olur diye rafta bekletirdi. Ama şimdi biraz para verince illaki o kitabı okuyacak."
"Anladım."
Kendini en çok kandıran, Allah'ın sevmedigi işler yaptığı halde Allah'tan kendi sevdiği şeyleri isteyen kimsedir. Hadiste şöyle rivayet edilir:" Aciz insan, heva ve hevesinin peşine düşen sonra da Allah'tan hayırlı sonuçlar temenni edendir.(Tirmizi)