Taraf tutan, karar verme ve seçme çılgınlığı içinde yaşayan kimse, hiçbir zaman hayırsever olmaz; bütün görüş açılarını benimsemeyi beceremeyip kendi arzu ve ilkelerinin ufkuna kapandığından, bir sonluluk hipnozuna dalar. Zira yaratıklar, ancak evrensele sırt çevirerek serpilirler… Kayıtsız şartsız bir -şey olmak, hayatın -sabit fikirlerin kaymağının- ancak cılız düşerek aştığı bir cinnet biçimidir daima.
“Çünkü bir insanı etkilemek ona kendi ruhunu vermektir. Etkilenen kişi artık kendi fikirleriyle düşünemez, kendi tutkularıyla yanıp tutuşamaz hale gelir. Sahip olduğu erdemler bile gerçek değildir artık. Günahları bile ödünçtür; günah diye bir şey varsa tabii. Artık bir başkasının müziğindeki bir yankıdan, kendisi için yazılmamış bir rolü oynayan bir oyuncudan ibarettir. Oysa yaşamın amacı kendi kendini geliştirmek, tekâmül etmektir. Dünyaya gelme sebebimiz özümüzün farkına varmaktır. Bugünlerde insanlar kendilerinden korkar oldu. Görevlerin en ulvisini, kendilerine karşı olanı unuttular. Hayırseverler hayırsever olmasına, açları doyurup yoksulları giydiriyorlar. Gelgelelim kendileri çırıl çıplak, ruhları açlıktan kıvranıyor. Cesaret denilen şey insanlığı çoktan terk etmiş. Belki de hiç cesur olmadık. Ahlakın temelindeki toplum korkusu, dinin sırrı ise Tanrı korkusu: İşte bizi yöneten iki şey."
Sayfa 22
Reklam
Burjuvazi
“Ah, burjuvazinin devrimci ilkelerinin sefil hezimeti! Ah, onun ilerleme tanrısının o kasvetli armağanı! İnsancıl kişilikler, kendileri aylaklık ederek zenginleşsin diye yoksullara iş verenlere hayırsever insanlar diye alkış tutuyorlar.”
Sayfa 22 - Can yayıneviKitabı okudu
Hans-Joachim Gehrke, Geschichte des Hellenismus (Helenizm Tari­ hi) adlı kitabında, Yunan düşüncesine göre monarşinin prensipte çekilmez olduğunu, hür bir insana yakışmayacağını, fakat birçok kez güçlü insanla­ rın, hayırsever, kentin koruyucusu veya kurtarıcısı olmaları şartıyla liderlik­ lerinin kabul edildiğini anlatıyor. Demetrios ve Antigonos Monophthalmos'ta bu şartların yerine getirildiğini görüyoruz.
Gerçek bir hayırsever!
Seni suçlamıyorum, gerçekten. Ama en iyi çözüm, bu. Göreceksin. Şöyle düşün, Meryem: sana ev işlerinde bir yardımcı veriyorum, ona da bir barınak. Bir yuva ve bir koca. Bugünlerde, şu ortamda, her kadının bir kocaya ihtiyacı var. Sokaklarda dövünüp duran onca dulu fark etmedin mi? Böyle bir firsat için birbirlerini öldürürlerdi. İşin aslı, bu... Her neyse, büyük bir iyilik yaptığımı söyleyebilirim.
Sayfa 253 - Everest Yayınları
"Hayırseverler hayırsever olmasına, açları doyurup yoksulları giydiriyorlar. Gelgelelim kendileri çırılçıplak, ruhları açlıktan kıvranıyor."
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.