İzmir'i fetheden MARAŞAL İLBER ORTAYLI
Büyük savaşlarının hepsini Müslüman devletler ve hükümdarlarla yaptı. Bu nedenle bir cihangir olmasına rağmen İslam cihadını yürüten bir komutan olarak nitelendirilebilir mi? Evet, çünkü bir istisna bunu mümkün kılıyor. İzmir’i St. Jean Şövalyeleri’nin silahlı korumasındaki Ceneviz hâkimiyetinden aldı. 1402 Aralık’ındaki bu fetihle Türkiye tarihi
Zafer ve Sefer
Top-ı âh-ı inkisâra pây-dâr olmaz yine Kişver-u derdin seyl-i eşk-i inkisârın görmüşüz. (Açıklaması: Gönlü kırık olanın ativerdiği ah topunun nice büyük Sultanların muhkem kalelerini yaktığını biliriz. Dert ehli olanların kırıklıkla döktükleri göz yaşlarının yaptığı seller önünde nice kâşanelerin, malikanelerin yerle bir olduğunu da biliriz.) Endülüslü Müslümanların bu ah ve inlemeleri tesirini pek çok gösterecekti. Ayini günlerde Barbaros Hayrettin Reis bir rüya görmüştü. Rüyasında Hazreti Resulullah Efendimiz ile 4 büyük Halifesi bir arada otur, kendisi de onların karşısında edep ve tazim ile diz çökmüş bekliyordu . Peygamber Efendimiz kendisine muhabbetle nazar ederek: "Ey Hayrettin! Halin nicedir?" Buyurdu. Hayrettin Reis mahcup bir eda ile: " İnsanların bu en acizinin hali iki cihan serverine malumdur . Siz bilirsiniz Ya Resulullah!" dedi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz: "Ya Hayrettin! Allaha Tevekkül et! Kendi yerine dön. Kafirlere ve hasmını olan münafıklara karşı zafer kazan!" buyurdular. (...)
Sayfa 164Kitabı okudu
Reklam
392 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Efsane adı gibi efsane bir kitap ve efsane bir deneyim oldu benim için. Barbaros Hayrettin Paşa’yı bir de İskender Pala’nın o efsane dilinden okuyalım. Hızır Reisin nasıl Hızır olduğunu ve daha sonra Barbaros’a dönüşüp Akdeniz’i bir Türk gölü haline getiren düşmanların kabuslarında yer edinmiş hatta kabusları bir ev olsa muhakkak en büyük
Efsane
Efsaneİskender Pala · Kapı Yayınları · 202014,5bin okunma
Yasa koyuculuğundan dolayı Süleyman-ı Kanuni/Kanuni Sultan Süleyman olarak ünlenmiş, Divriği Ulucamii minare kitabesinde "Süleyman Şah bin Selim Şah" künyesiyle anılmıştır. Büyük bir divan oluşturan şiirlerinde Muhibbî mahlasını kullanan bu padişahı Batılılar, Magnificent Magnifique-Der Prachtige (Muhteşem) ve Grand Turc (Büyük Türk)
Sayfa 142 - 10- Kanuni Sultan (I.) SüleymanKitabı okudu
İtalyanlara göz dağı olarak Preveze
Eylül’de Dil Bayramı kutlamaları düzenlenir. Atatürk İbrahim Necmi Dilmen’in bayram konuşmasını radyodan dinler ve ülkenin bayramını telgraf yoluyla kutlar. İki gün sonra ise sırada Osmanlı Kaptan-ı Derya’sı Hayreddin Barbarossa’nın (Barbaros Hayrettin Paşa) Hıristiyan donanmasını Preveze’de mağlup edişinin dört yüzüncü yıldönümü vardır. Boğaziçi’nde, sadece Osmanlıların Doğu Akdeniz’deki egemenliğini hatırlatmak için değil, Mussolini İtalyası’na gözdağı vermek için de olanca şaşaayla düzenlenen “ışık oyunlarını” hasta yatağından, odasının penceresinden takip eder. Hayatının son haftalarındaki ziyaretçiler arasında eski yaveri, General İzzeddin Çalışlar da vardır. Kadınların ikinci kez katıldığı yerel seçimlerin sonuçlarını Celal Bayar’dan telgrafla öğrenir. Takvimler artık 15 Ekim’i göstermektedir. Atatürk 16 Ekim günü akşam saatlerinde komaya girer...
Geri13
35 öğeden 31 ile 35 arasındakiler gösteriliyor.