Denizler, nehirler, dağlar, vadiler…
Velhasıl insan kendine ve kainata aşk ve muhabbet dolu bir gözle nazar ederse, ilahi heybet ve harikaların hayreti içinde kalmaması imkansızdır.
Sayfa 87
Osmanlıların hayreti bile zikirdi. Şimdi olduğu gibi "Vaaav yaaa" diye Amerikan kırması çığlıklar atılmazdı... Duygularını "Allah Allah", "Fesübhanallah", "Lailahe illallah", "Tövbe estağfurullah", "Neuzubillah", "Hasbinallah" gibi kelimelerle ifade ederlerdi .
Reklam
Hayat sahnesi
Basiret arttıkça, gönül gözü açıldıkça, perdeler kalktıkça, insan sahnede oynanan muhteşem oyunu bir başka gözle görmeye başlar, gördükçe de hayreti artar. Şüphesiz bunda kalpleri açık olanlar için bir uyarı vardır. (Kaf, 37)
Sayfa 215Kitabı okudu
Warnerın duygularını okumayı da çok özlemişim
Ses tonumdaki çocukça hayreti fark ediyorum ve bu beni gereğinden fazla utandırıyor. Duygusallaşmaktan utanmamam gerektiğini biliyorum. Etkilenmekten. Yine de kendimi tuhaf hissediyorum. Toy.
Sayfa 87 - AaronKitabı okudu
İradedir bizzat saflığın alameti, Şimdi arınıp tadınca hürriyeti, Gayreti akabi mesken değiştiren ruha yaşatır hayreti. Elbette ruhta evvelinde de vardı yükselme iradesi, Lakin ilahi adaletin telkin ettiği kefareti Ödeme arzusu bunu engellerdi, ki günahı da arzuyla işlemişti.
Sayfa 416Kitabı okudu
Uşbu bâzâr-ı fenâ bir sûdı yok sevdâ imiş Hûy u hây u tumturâkı bir kurı gavgâ imiş N’eyledümse eyledüm öldüm dirildüm inledüm İki âlemden garaz bir yâr-ı bî-hemtâ imiş Gönlümi meftûl-i zülfündür kılan meftûn-i âşk Nitekim Mecnûnı meczûb eyleyen Leylâ imiş Dar olup başına dehr ölür Ferîdûn âkıbet Tutalum hâcem Ferîdûn oldı yâ Dârâ imiş Çün olur âhîr gıdâsı kişinün dârû-yı merg Bir iki gün tutalum kim sükkeri halvâ imiş Vâli-i ahd olmadan ey dil bu evde ârife Bir velînün bendesi olmak dahi evlâ imiş Ka‘be-i maksûdı ehl-i dillerün ey Hayretî Var yüzün sür âsitân-ı Hazret-i Mevlâ imiş
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.