Söylentiye göre Mansur bin Mutez, yatsı namazından sonra kırk sene tek kelime konuşmamış, Rebi bin Haysem'in de yirmi sene konuşmadığı söylenir. O mübarek zat sabahleyin yanına bir divit kalem bir defter alır, dışarı çıkarmış, her konuştuğu lâfı
yazarmış. Akşam gelince kendi kendisini muhasebe edermiş. Diyeceksiniz ki, bu kadar sükûtun ne mânası var, sebebi nedir?Bil ki bu sükûta sebep dilin; hata, yalan, gıybet, enine riya, nifak, fuhuş, miras nefsi tezkiye, batıla daima, husûmet, fuzulilik, tahrik, tezyid, tenkis, halka eziyet, şerefi lekelemek v.s. gibi pek çok âfetinin mevcut olmasıdır. Bu hareketler dile
tatlı gelir kalbe halâvet verir insanoğlunun tabiatı onu ister, şeytan düdükler. Bu gibi hareketlere alışanlar kolay kolay dillerini tutamazlar.
Rebî bin Haysem (Rahmetullâhi Aleyh) evine bir çukur açmıştı, her gün orada uyur, ölümü hatırlardı. Şöyle derdi: "Kalbim bir an ölümü hatırlamasa mahvolur."
Rabiül Hayşem, evinde kendine bir mezar yapmış, her gün onun içinde birkaç kere uyuyarak, kendini ölüme hazırlıyormuş. Soranlara şöyle dermiş:
" - Gönlüm bir an ölümü anmadan uzaklaşırsa kalbim boştur. "
Süfyan-ı Sevri (r.h.a.) diyor ki: «Kabirleri çok hatırlayan mezarını cennet bahçelerinden bir bahçe bulacaktır. Kabirleri unutan da, onu cehennem çukurlarından bir çukur bulacaktır.»
Rabi' bin Haysem (r.a) ki, tabiinin büyüklerinden olup türbesi Tus şehrindedir. Evinde bir mezar kazmıştı. Kalbinde biraz gevşeklik hissettiği zaman, o mezara girip bir saat yatardı ve derdi ki: «Allahım, beni bu dünyaya bir defa daha gönder ki, yaptığım taksirâtı telafi edeyim. Sonra kalkar ve kendine: "Ey Rabi' ibni Haysem! İşte seni dünyaya gönderdiler. Bir daha gönderilmiyeceğin bir ölüm için hazırlan" derdi.
Rabi'b Haysem (rh.) Yirmi sene dünyaya ait bir söz söylememiştir. Sabahladığı zaman bir divit ile kağıt alır, ne konuşursa kaydeder. Akşam üzeri konuştuklarından nefsini sorumlu tutar, hesaba çekerdi.
Biz diyoruz ki astronominin kurucusu Müslümanlardır. Bunların sadece bir kaç tanesine bakacak olursak , meşhur İslam âlimlerinden el-Battâni isimli büyük bir astronomi alimini görüyoruz . Belki bazılarımız bu ismi duymuşuzdur. Ama maalesef bizim kendi ilimlerimiz bize öğretilmemiştir.Bize el-Battâni 'yi anlatmak yerine Batlamyus'u anlatmışlardır.
Revi' b. Haysem'in yirmi yıl dünya kelamı konuşmadığı söylenir. O her sabah yanına kalem - kağıt alır ve konuştuğu her şeyi yazar ve akşamleyin kendisini hesaba çekerdi.