Gülerek Günah İşleyen Ağlayarak Cehennem’e Girer
Hz. Mûsâ ve Hızır Aleyhimesselâm birbirlerinden ayrılacakları zaman Mûsâ Aleyhisselâm: “Bana nasihatte bulun.” dedi. Hızır Aleyhisselam: “Yâ Mûsâ, inatçı olma. İşin olmayan yere gitme. Sebepsiz yere gülme. Birisi hata işlerse hatasından dolayı onu kınama. Kendi hataların için daima ağla.” buyurmuştur. Avf bin Abdullâh Radiyallahü Anh’ın rivayet
Böyle bir tartışma günümüz dünyasına bile lüks
Prof. Dr. Fuat Sezgin'e göre ; bir insanı kendisi yapan , bir toplumu geleceğe taşıyan; geçmişi, eskiden beri biriktirerek bu güne getirdiği bilinci ve bilinçaltıdır. Müslümanlar Biruni'yi, İbni Sina'yı, Cabir İbn-i Hayyan'ı, İbnü-l Haysem'i tanımalıdır. Ona göre Müslümanlar bunları araştırdığında bir insanın tek başına neler yapabileceğini , insan zekasının nelere gücü yettiğini göreceklerdir.
Reklam
“Allah için yapılmayan şey, her ne olursa olsun yok olup gider.” Rebi b. Haysem (rah.)
Rebi bin Haysem arkadaşlarına şöyle dedi:
- Bilir misiniz, dert nedir, deva nedir, şifa nedir? - Onlar: Hayır, cevabını verince şöyle dedi: - Dert; günahtır, deva; istiğfardır, şifa da; dönmemek üzere tövbe etmektir.”
Ahmed Bin Hanbel
Ahmed Bin Hanbel
Rabi' bin Haysem رحمه الله der ki: ''Dünyada müminden daha dertli kimse görmüyorum. O, geçim derdinde dünya insanına ortak olmuş, ahiret derdinde ise yalnız kalmıştır.'' (İbn Ebi'd-Dünya, el-Hemm vel Huzn)
“Allah için yapılmayan şey, her ne olursa olsun yok olup gider.” Rebî b. Haysem (rah.)
Reklam
ruhu şad olsun mekanı cennet inşaAllah
Elim ne yazayım bilmez, yağlı urganla celladlar bekler beni babacığım, Hücrenin soğuk taş duvarlarının arasından yazılan bu mektup sana, Bu gece, hayatta olduğum son gecem, gecenin karanlığı sanki kefenim. Bu da geçecek babacığım, şüphem yok; sonra, bedenim senin omuzlarında olacak. Etrafta öldürücü bir sessizlik var, gönlümde canlanan
Rebi Bin Haysem Hazretleri bir gün namaz kılarken gözünün önünde yirmi bin dirhem kıymetinde bir atı çalındı. Fakat o hırsızın peşine düşmek yerine huzurla edâ ettiği namazını bozmadı. Nedenini soranlara “O adam atımı çözerken kendisini gördüm. Ne yapayım ben o vakit daha mühim ve çok sevdiğim bir işle meşguldüm. Namazla meşguldüm, Allah ile beraberdim. Onun için hırsızı kovalamadım kendi hâline bıraktım, dedi. Bunun üzerine dostları namaz kılan adamın atını çaldı diye hırsıza beddua etmeye başladılar. Hazret onları susturdu. “Sakin olun, bana zulmeden falan yok. O adam kendi nefsine zulmetti. Zavallının kendine yaptığı yetmiyormuş gibi, bir de biz ona beddua ederek zulmetmeyin!”
ALLAH’TAN BÖYLE KORKULUR
Bir gün Rebî bin Haysem İbn-i Mes'ud ile demirciler çarşısına gitti. Orada körüklerin üfürülüp ateşlerin alevlendiğini görünce, Cehennem ateşini hatırlayarak düşüp bayıldı. İbn-i Mes'ud, namaz vaktine kadar başı ucunda beklediyse de, ayılmadığını görünce, onu arkasına alarak evine getirdi ve tam 24 saat baygın kaldı. Bu sebepten beş vakit namazını kılamadı. Başından ayrılmayan İbn-i Mes’ud; “İşte Allah’tan böyle korkulur!” demiştir.
Rebi bin Haysem
“Bir âlim, nasıl olur da ilmine riyâ, gösteriş karıştırabilir? Çünkü o, Allah’ın rızâsı olmaksızın elde edilen ilmin, başından bozuk olduğunu bilir. O halde bozuk, bâtıl olan bir şeyle insanlara nasıl gösterişte bulunabilir?”
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.