Ömer Faruk Yücer

Çile
ÇileNecip Fazıl Kısakürek
9.1/10 · 21.1k reads
Reklam
Ey nefis, böyle ebleh olmamak istersen Allah namına ver, Allah namına al, Allah namına başla, Allah namına işle.
İlk dönem büyük limlerinden imâm-ı Şafii ve imâm-i Azam Ebû Hanîfe'nin de kendi düşünceleri için söylediklerini Bediüzzaman da kendi eserleri için şu şekilde ifade etmektedir: "... siz mihenge vurmadan almayınız. ... Hatta benim sözümü de, ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamâmını kabûl etmeyiniz. ... Öyle ise her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz. İşte size söylediğim sözler hayâlin elinde kalsın, mihenge vurunuz. Eger altın çıktı ise kalbde saklayınız. Bakır çıktı ise çok gıybeti üstüne ve bedduâyı arkasına takınız, bana reddediniz gönderiniz." Şüphesiz burada Üstâdin sözünü ettiği mihenk Allah’ın kelamı ve sünnetten başkası değildir.

Reader Follow Recommendations

See All
Gerek bu eserleri okurken gerekse de Kur’an-ı Kerim dışındaki bütün kitapları okurken Bediüzzaman Said Nursinin şu ihtarı dâima göz önünde bulundurulmalıdır. "Aziz kardeşlerim! Üstadınız lâyuhti degil. Onu hatasız zannetmek hatadır. Bir bahçede çürük bir elma bulunmakla bahçeye zarar vermez. Bir hazînede silik para bulunmak-la, hazineyi kıymetten düşürtmez.", "Bâki bir hakikat, fâni şahsiyetler üstüne bina edilmez. Edilse, hakikata zulümdür. Her cihetle kemâl-de ve devâmda bulunan bir vazife, çürümeye ve çürütülmeye maruz ve mübtela şahsiyetlerle bağlanmaz; bağlansa, vazifeye ehemmiyetli zarardır."
"En üstün duâ, Rabb'inden dünya ve âhirette af ve âfiyet dilemendir. Çünkü af ve âfiyet dünyada ve âhirette sana verilirse kurtuldun demektir."
Reklam
Ashâb-ı kirâmdan Ebû Saïd el-Hudrì şöyle dedi: "İnsan, düşe kalka halîm-selîm olur ve ancak tecrübe kazanan kimse derin bilgi sahibi olur. "
Muâviye bin Ebi Sufyan ‘ınn yanında oturuyordum. Önce kendi kendine bir şeyler söylendi. Sonra yanında başkalarının da bulunduğunu anladı, kendini toparlayıp dedi ki: "'İnsan, tecrübe kazanmadan halîm-selîm olmaz." Bu sözü üç defa tekrarladı.
Felâket yıllarında devlet başkanları, Hz. Ömer in yaptığı gibi hem Allah'a dua etmeli, hem de devletin bütün imkanlarını kullanarak zor durumda olanlara yardım etmelidir.
Dinin emir ve yasaklarına önem vermemek, hakka boyun eğmemek kibirli olmaktan kaynaklanır.
Bir gün Fahr-i Alem Efendimiz aile fertlerine duà ederken, Sevbän: "Ben de Ehl-i beyt'ten miyim?" diye sordu. Allah’ın Elçisi de ona, yöneti-cilerin veya baskalarının kapısını bir beklentiyle çalmazsa ve kimseden bir şey istemezse Ehl-i beyt'ten sayılabileceğini söyledi. Sevbân da hayatının sonuna kadar kimseden bir şey istemeden yaşadı.
Reklam
Küçük ihmaller, küçük hataların yıllar boyu süren çabalamayı bir anda geçersiz sayabilecekmiş gibi bir korkuyu taşır içinde.
Abdurrahman Dilipak
Abdurrahman Dilipak
- Sevgi yolu
Daha yenisin, neler görecek, neler öğreneceksin.. Eline, diline, gönlüne sahip ol.. Tez elli olacaksın. Her şeyi bil, ama hiç bir zaman sorulandan fazla şey söyleme. Kafanda bir şeyi fazla kurma. Ayağını sıcak tut, başını serin, takma her şeyi kafana, düşünme derin demiş eskiler.. İyi belle bunu.
Abdurrahman Dilipak
Abdurrahman Dilipak
- Sevgi yolu
228 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Kitap gerçekten çok güzel hazırlanmış. Ama Basraya gönderilen elçi süleyman ibnil azim hakkında bilgi verilmesi de iyi olurdu. Müslim b Akil hakkında ise gerçekten yeterli bilgi var ve doyurucu. Sonuç olarak gerçekten hz. hüseyin ve yezid mücadelesinden çıkarımım, hak yolunda, liderinin uğrunda, onun izinde cengaver, korkusuz ve vefalı yiğit olup o uğurda şehit olmak gerek, velhasıl adamakıllı ölmek gerek. Yoksa güç uğruna, dünyalık uğruna hak karşısında, batıl tarafta olup canının çıkması gerçekten büyük rezalet, haysiyetsizlik, alçaklık ve korkaklıktır. İnsanoğluna zaafları hakim, onlara mağlup olunca sahabe oğlu(Ömer b Sa’d) olmak da onun için çıkmayan bir uğursuz ve kötü bir leke olarak üzerinde kalıyor. Gerçekten Peygamberin torununa yapılan bu vefasızlık, yarı yolda bırakma ve O’nu, ehl-i beytini hunharca katletmek, o sahneleri okurken ki insan diyor ki, gayrimüslim birisi müslümana bunu yapar mı hiç? Makam uğruna, dünyalık uğruna, zalim ve facir idareciye boyun eğmek, peygamber torununa kılıç çekmek, mızrak atmak, ok atmak o zamanki insanların manevi açıdan, kalbi açıdan kanserden daha beter bir halde olduğunu göstermektedir. Velhasıl vefa denen şeyi, dini dinin tebliğcisinin torununa karşı din kılıfında onu öldürme ve soyunu kesme yetkisi veren ortamı, Yezidleri ve onu yetiştiren büyüten, iktidara getiren toplumu gözden geçirmek gerek! Şehitlerin Şahı olan Hz. Hüseyin, Rabbim şefaatine nail eylesin bizleri!
Hz.Hüseyin ve Şehadete Giden Yol
Hz.Hüseyin ve Şehadete Giden YolM. Şerafeddin Kalay · MSB Safa Yayın Dagıtım · 201411 okunma
228 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Hak ve adaleti gerçekleştirme onu hakikaten hakim kılmak isteyenlerin elinde olmayınca, saadet ve huzur yanlış yollarda ve yönlerde aranınca dünya hiç kimse için huzurlu olmayacaktir.
1,804 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.