Homo Sapiens, bu kritik eşiği aşıp on binlerce kişiden oluşan şehirler kurmayı ve milyonlarca insanı yöneten imparatorluklar oluşturmayı nasıl başardı? Bunun sırrı muhtemelen kurgunun ortaya çıkmasiydi. Ortak bir mite inanan çok sayıda yabancı başarılı işbirliği yapabilirlerdi.
Bilişsel devrimden bu yana Sapiens böyle bir günlük ikilemle yaşıyor. Bir tarafta nehirlerin, aslanların ve ağaçların nesnel gerçekçiliği; öte yandan tanrıların, milletlerin ve şirketlerin hayali gerçekliği. Zaman geçtikçe hayali gerçeklik daha da güçlendi. Öyle ki bugün nehirlerin, aslanların ve ağaçların yaşamı, hayali varlıklar olan tanrılar, milletler ve şirketlerin insafına kalmış durumdalar.
Reklam
Tarih çok az insanın "yaptığı", geri kalanların da tarla sürdüğü veya su kovaları taşıdığı bir şeydir.
Sayfa 111Kitabı okudu
Aristoteles kölelerin "kölece bir doğalari", özgür insanların ise "özgür doğalari" olduğunu ileri sürmüştü, toplumdaki konumları bu insanların içsel özelliklerinin sadece bir yansımasıydi.
Sayfa 141Kitabı okudu
412 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Yazarın ilk kitabı, ve dili o kadar sade ki branşıniz ne olursa olsun çok rahat şekilde anlayabileceğiniz bir üslup kullanılmış. Konusu insanoğlunun başlangıcından günümüze kadar ki gelişimini anlatıyor. Özel mülkiyet kavramın ortaya çıkışıyla insanoğlunun hayatında ki değişimleri aşama aşama çok güzel açıklamış. Neanderthaller, homo sapiens, avcılar ve toplayıcılar, kadının eski tarihlerde ki önemi, para, dinler, mitler, ilk köyler, hiyerarşi, ilk dedikodu :) özellikle amerikalı bir astronot ile Kızılderili arasında geçen bir diyalog çok hoşuma gitti, müthişti. Kitabı bitirdiğiniz zaman insanoğlunun tarihi hakkında epey bir bilgi sahibi oluyorsunuz.Yazarın ilk eseri olmasıyla dolayısıyla epey emek verilmiş.Bu konuya ilgisi olanların mutlaka okuması gereken bir eser.
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
Hayvanlardan Tanrılara: SapiensYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201936.6k okunma
Apollo 11 astronotlari Ay'a seyahat etmeden önceki aylarda ABD'nin batısında Ay' a benzeyen ıssız bir çölde eğitim gördüler. Bu alan pek çok Kızılderili topluluğa ev sahipliği yapıyordu. Bir yerliyle astronotlar arasında geçen bir diyaloğa dair şöyle bir hikaye vardır: Birgün eğitim esnasında astronotlar yaşlı bir Kızılderili ile karşılaşırlar. Adam orada ne yaptıklarını sorar. Astronotlar kısa süre içinde Ay'a yapılacak bir araştırma seyahatinin parçası olduklarını söylerler. Yaşlı adam bunu duyunca bir an sessiz kalır,sonra astronotlarin kendisine bir iyilik yapmasını ister. Astronotlar "Ne istiyorsunuz" diye sorar. Yaşlı adam, "Kabilemdeki insanlar Ay'da kutsal ruhların yaşadığına inanır. Onlara halkımdan önemli bir mesaj iletmenizi isteyecektim." Astronotlar "Mesaj nedir?" diye sorar. Adam kendi dilinde bişeyler mırıldanir ve sonra da astronotlara bunu ezberleyene kadar tekrar etmelerini söyler. Astronotlar "Bu ne demek?" diye sorar. Adam "bunu size söyleyemem. Sadece kabilem ile ay ruhlarının bileceği bir sır," der. Üsse geri döndükten sonra astronotlar uzun uğraşlardan sonra yerel dili konuşabilen birini bulur ve ondan mesajı tecrübe etmelerini isterler. Ezberledikleri şeyi söyleyince çevirmen kahkahalar ile gülmeye başlar. Nihayet sakinleşince, astronotlarin dikkatle ezberledikleri sözlerin "Bu adamların size söylediği hiçbir şeye inanmayın. Topraklarınizi çalmaya geldiler." olduğunu söyler.
Sayfa 283Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.