Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
MUHAMMED FAZIL PAŞANIN BAĞDAD'DAKİ HAYATI VE HAYVANLARA MERAKI Babam, pek az zamanda bir çok dostlar edinmiş, tevazu, güzel ahlaki, cömertliği ve mertliği ile kendini herkese, her millete sevdirmişti. Hele zeki Araplar onun ne cevher olduğunu çabuk anlamışlardı. Meraklı olduğu bir çok hayvanları toplamış, at ve kısraktan başlayarak bir
Cihanşümûl Bir Şefkat ve Merhamet
Hayrat ve hasenätta görüldüğü gibi Osmanlı da şefkat ve mer- hamet, hayvanlar ve bitkilere kadar uzanmıştır. Hayvanları ve bitkile ri himayede bütün Osmanlılar, adeta bu hususta kurulmuş mevhum bir müessesenin gönüllü üyesi gibidirler. Ez-cümle: a. Hayvanlara haddinden fazla yük taşıtmak känûnen yasaklanmıştır. Zabıta kuvvetleri bu yasağı ihlal
Sayfa 507 - Erkam yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Oğuz menkıbesi, Uygurca bir metinde,
Oğuz doğduğu zaman yüzü mavi, ağzı ateş gibi kırmızı gözü, saçı ve kaşları siyah bir dünya güzeliydi. Annesinin memesinden ilk sütü emdikten sonra, bir daha emmedi. Yiyecek istedi, lakırdı etmeğe başladı. Kırk günde büyüdü: dolaşıp oynuyordu. Oğuz’un ayakları öküze, vücudu kurda, göğsü ayıya benzerdi. Böğürleri kıllı idi. At sürü­sü güder, beygire
“Lea hayvanları severdi, onlar da bunu hissederlerdi. Onlardan hiç korkmazdı. En azgın köpekler bile onu görünce uysallaşırdı. Bunun üzerine, “Bak baba, beni sevdi!” diye bağırırdı. Sanki başkalarında bulamadığı için hayvanların sevgisine muhtaçtı.
Mısra 10: Tutunamayanların... Garip Yaratıklar Ansiklopedisinden: Tutunamayan (disconnectus erectus): Beceriksiz ve korkak bir hayvandır. İnsan boyunda olanları bile vardır. İlk bakışta, dış görünüşüyle, insana benzer. Yalnız, pençeleri ve özellikle tırnakları çok zayıftır. Dik arazide, yokuş yukarı hiç tutunamaz. Yokuş aşağı, kayarak iner. (Bu
Sayfa 212 - İletişim Sinan Yayınları, Birinci Bölüm
Ekber Şah’ın Yaptırdığı Deneyler:
“...yeni doğmuş yirmi bebeğin ebeveynlerinden satın alınarak izole edilmeleri ve ses seda çıkarmayan hizmetçiler tarafından bakılmalarını emretti. Birkaç yıl sonra çocukların hiçbir dili konuşmadıkları ya da herhangi bir dine inanmadıklarını görünce, ‘konuşmanın çağrışımlarla öğrenildiği, aksi takdirde insanların meramlarını anlatamayacakları’ sonucuna vardı. Ekber üreyip üremediklerini, üreyebiliyorlarsa yavrularının nasıl olacağını gözlemlemek için de farklı türden hayvanları melezlemeyi denedi.”
Sayfa 199 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
Bir seyyahla, onun çölde karşılaştığı yırtıcı hayvanları anlatan o şark masalını kim bilmez ki! Seyyah, yırtıcı bir hayvandan kurtulmak için kendini kurumuş bir kuyuya atar. Tam o anda, kuyunun dibinde onu yutmak için ağzını açmış bekleyen bir ejderha görür. Yırtıcı hayvan tarafından parçalanmamak için yukarı çıkmaya cesaret edemeyen ama ejderha
Sayfa 68 - Karakutu YayıncılıkKitabı okudu
Tanrı “insanın dünyadaki kötülüğünün çok fazla olduğunu görünce… İnsanı ve dünyayı yarattığına pişman oldu, bundan gerçekten de üzüntü duydu. Ve Tanrı dedi ki; dünyanın çehresinden yarattığım insanı yok edeceğim; hem insanları hem de hayvanları, sürünen şeyleri ve de gökyüzündeki kuşları yok edeceğim çünkü onları yarattığıma pişman oldum”.
Şeytan insanın kalbinde süse düşkünlük olduğunu görünce, bu yoldan tohum atar ve tohumların yumurtlamasını sağlar. Şeytan böyle şeylere karşı zaafı olan kimseyi durmadan yeni evler yapmaya, yapıların duvar ve tavanlarını türlü türlü geleneklere göre süslemeye ve odaların genişletmeye çağırır, çeşit çeşit kıyafetler ve binek hayvanları ile bezenmeye davet eder ve insanı ömrü boyunca bu çeşit arzuların esiri halinde tutar.
İbrahim Aleyhisselâm; yer yüzünde gezip dolaşan hayvanları görünce, kendi kendine: “Her halde, şu yaratıkların, bir Rabb’i, olması, gerekir!” dedi.
Sayfa 147 - Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları / Yeni ŞafakKitabı okudu
177 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.