Dilimizde "argo"ya "kayış dili" ve "külhanbeyi dili" de denmektedir. Bu "kayış dili" kavramı, Lehce-i Osmânî'de "hovarda, hazele tâbirât-ı mahsûsa-i mekrûhesi" şeklinde tanımlanmaktadır.
Eski Anadolu Türkçesi metinlerinde geçen "kayış ayaklu, kayış baldur, kayış baldurlu" şeklinde tabirler, Farsça "duvâl-pa" kelimesinin karşılığı olarak "hilekâr, dolandırıcı" anlamlarına gelmektedir. Yine esasen "kayış" demek olan Farsça "duvâl" kelimesinin Farsça sözlüklerde, "yankesici, dolandırıcı" anlamlarında da kullanıldığını görmekteyiz.
Yüzlerce yıllardan beri ebvab-ı saadeette gezen hep hazele idi. Ve bunların elinde mahvolacaktık. Fakat onlar emsali müstemlekelerde görüldüğü veçhile yine saadette yaşayacaklardı. Şu halde ilk fırsatta bir hürriyet ordusu kökten bir temizleme ameliyesini yapmalıydı.
Yıkılıpdır bu cihan sanma ki bizde düzele
Şimdi ebvab-ı saaadette gezen hep hazele
Devlet-i çerh-i deni verdi kamu mübtezele
İşimiz kaldı hemen merhamet-i lemyezele