Dilini tutabilirsin ve dahası, kendinle ilgili en ufak bir düzensizliği bile zamanlayabilirsin; senden başka herkes öyle kördür ki ne görürler ne umursarlar.
Sayfa 75 - Yayınevi: Türkiye İş Bankası-Kültür Yayınları
İlk Olan'da seven ve sevilen, öven ve övülen, âşık ile âşık olunan aynıdır. Bizde ise bunun tam tersidir. Bizde seven, üstün güzel değil, sevilen üstün ve güzeldir. Ancak bu durumda, âşıkta, âşık olunanda (ma'şûk) olmayan başka bir yeti vardır. Çünkü bizde âşık, âşık olunanın aynısı değildir. İlk Olan'da ise âşık ile âşık olunan, seven ile sevilen aynıdır. Herhangi birinin O'nu sevmesi veya sevmemesi, O'na âşık olması veya olmamasının bir önemi yoktur. O, ilk sevilen ve âşık olunandır.
Sayfa 21 - Yayınevi: Türkiye İş Bankası-Kültür YayınlarıKitabı okudu
Azrailine aşık olmuşsa bir millet,
İster ezan dinlet, ister çan dinlet
İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet
Müstahaktır ona her türlü zillet! ..
Yusuf Şahin Ceritli
Bir başkasının onu nasıl sevebildiğini, sevmeye nasıl hakkı olduğunu bazen anlamıyorum, çünkü onu yalnızca ben o kadar yürekten ve o kadar fazla seviyorum ki, ondan başka ne bir şey tanıyor, ne bir şey biliyorum; ondan başka da bir şeyim yok zaten!
Sayfa 77 - Yayınevi: Türkiye İş Bankası-Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ethem Erdoğan; kendisi çok sevdiğim ve hayranlık duyduğum yazarlardan birisidir. Memleketinde küçük bir tanışma fırsatımız olmuştu. Elâ Bentleri kitabınıda bir anı kalması için imzalamasını rica etmiştim. Tanıdığım günden bu yana büyük bir hevesle okuduğum şiirleri, takdire şayan görüşleri ve dergi yazıları ile mutlaka incelemenizi istediğim bir yazardır. Elâ Bentleri kitabına da bir göz atmanız beni çok mutlu eder :)
Elâ BentleriEthem Erdoğan · Yedi İklim Yayıncılık · 20178 okunma
-
İzlek gönül, fetih en gerek akçe
Biraz insan çokça hoyrat yakışmadım dünyaya
Kırılgan ruh olmanın
katkısı yoktu vurduğum rüyalara
Yordum yalnızca ağır akan kırları
Zirveler fer isterdi
Karşımda bulanık sular
Masum ve mavi
Sessizce öptüm kederi, bir öfke edindim kendime
İlk paylaşımımı bu kitaptan yapmak isterim. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Kitabın konusunu çok kısa bir şekilde şöyle açıklayabilirim ki; Truva savaşının mitolojik kahramanları Akhilleus ve Patroklos'un romantize edilmiş bir aşk hikayesidir. Çok sevdiğim ve severek okuduğum kitaptır...
"Gerçekten de Akhilleus'u tanımayacağım mı zannetmişti? Onu yalnızca dokunarak, yalnızca koklayarak bile tanırdım; kör olsam bile nefeslerinden, ayaklarının yere vuruşlarından tanırdım. Ölmüş olsam bile, dünyanın sonu gelmiş olsa bile tanırdım onu."