Ölümler, sessiz ve kelimesiz derslerdir ki, alıcı, hassas insanlara en salâhiyetli ağızlardan daha mükemmel ibret, âkıbet ve hakikat beyân eder. Ölümün ürkütücü ağırlığını, kelimelerin zayıf omuzları taşıyamaz!
"Her canlı ölümü tadacaktır. Yaptıklarınızın karşılığı (ecirleriniz) ancak kıyamet günü size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Bu dünya hayatı ise aldatma metâından başka bir şey değildir."
Âl-i İmrân, 185
Gariptir ki, insanların bir kısmı, maddi hastalıkları için hekime koşarlar, ücret öderler. Lakin mânevî hastalık demek olan ahlâkî hastalıklarını ücretsiz tedavi eden mürşid-i kâmillere müracaat etmezler.