Sevebilir misin beni, olduğum gibi. Hiçbir kurala, sınıra, beni bana hapsetmeden, değiştirmeye, benzeştirmeye, çözümlemeye çalışmadan, yargılamadan, sorgulamadan, tanımlamadan, başı sonu belli olmayan bir sonsuzluklar coğrafyasında, sevebilir misin beni, olduğum gibi. Anlam veremediğin hallerim, sözlerim, tavırlarımla, Yersiz hüzünlerim, suskunluklarım, kıskançlıklarım la, Sebepsiz duygusallıklarım, pişmanlıklarım, özlemlerimle, kabina sığmaz coşkularım, isyanlarım, en deli çılgınlıklarımla Kırılganlığım, inatçılığım, gururum ve arzularımla, sevebilir misin beni, olduğum gibi. Yanlışlarım, yetersizliklerim, güçsüzlüklerim var. Aştığım, aşamadığım, aşmaya çalıştığım sıra dağlar var önümde. Kırmaya çalıştığım zincirlerim var ruhumda, yüreğimi daraltan, nefessiz birakan.. Dipsiz kuyularım, göstermeye çekindiğim yaralarım, derinlere attığım korkularım var. Sevebilir misin beni, olduğum gibi. Hayallerim var benim; büyük, küçük, rengarenk. Umutlarım var; imkanlı, imkansız. Düşlerim var hadsiz hesapsız. İçimde bir çocuk var; saf ve alabildiğine günahsız. Bütün maskeleri çıkarıp, ruhumu özgür bırakabilecek miyim yanında. Sevebilir misin beni, bütün doğrularım ve yanlışlarımla..
Okur Takip Önerileri
Bazı şarkılar göğüs kafesindeki kaybolmayan boşluk hissinin hacmini artırır. "hep bir şeyler eksik" şüphesiyle yaşamayı icbâr eder. Durduk yere akla gelip de hasar verenlerden değil. İnsanın bile isteye sürüklendiği girdap, bir yerlerde ateşler yanmış da külü üstümüze yağmış gibi. Bir yerlerde şehirlere bombalar yağmış da biz her gece ölmüşüz gibi. Bir yerlerde sözler verilmiş de kılıçtan geçirilerek o sözlerden dönülmüş gibi. yağmura, bahara, çınara, toprağa, ademoğluna,suya, şiire gazele edilmiş yeminler bozulmuş gibi...
Bir şarkı dinlerken bacaklarını karnına çekip yatakta kıvrılıp yatan birinden af dileme artık. Herşeyin telafisi olsa bile bunun olmaz..
Sevgili dost,
Bu sözden sonra ne denebilir ki !
Belki şu denebilir:
Zarfı açmadan evvel güneşe tut ve mektubun ilk kelimelerini oku.
