Hiçbir insan seven bir insanın karşısında alakasız olamaz.
Nasıl muhtaç olduğumuz havayı istemem demeye, mekân içinde bir yer işgal etmekten vazgeçmeye kuvveti iz yoksa, bize verilen bir aşkı almamaya da iktidarımız yoktur.
Gözümüzü kör eden yedi renktir, kulağımızı sağır eden sesler, ağzımızı paslandıran yediklerimiz, kalbimizi önce çoşturup sonra durduran sonsuz koşmalarımızdır. Yüksek insan dışına değil, içine kıymet verendir.
Demek hayat iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. Tesadüflerin oyuncağı olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı?
Bize şanlı bir mazi bırakan ecdadımızdan razı ol Rabbim.
Vatan, millet, ilah-i kelimetullah için geride anası, babası, eşi ve çocuklarını bırakarak çarpışan Şehitlerimizin ruhu şad olsun.
Ecdadımızın ruhuna Fatiha..
Japonlar şöyle yanıt vermişlerdir:
'Sizin binlerce Hiroşima ve Nagasaki gibi değerleriniz var. Bizimkilerden çok daha etkili ve tesirli tarihi bölgeleriniz var. 1. Dünya Savaşı içinde meydana gelen ve bir metrekareye altı bin merminin düştüğü Çanakkale zaferinin kazanıldığı bu bölge; çocuklarınız ve gençlerinizin şok olması için yeter de artar bile... İmanın, azmin ve iradenin tekniği yendiğini ispatlıyorlar. Bütün dünyaya meydan okuyorlar... Her Türk genci Çanakkale savaşlarının olduğu bölgeyi mutlaka gezerek görmeli ve öğrenmelidir. Daha sonra onlara demelisiniz ki:
Sizler birlik ve beraberlik içinde çalışmazsanız, güçlü ve kuvvetli olmazsanız, düşmanlar yine Çanakkale'ye gelirler, ülkenizi işgal eder ve özyurdunuzda hür yaşamayı size çok görürler. Ama çalışırsanız, birlik ve dirlik içinde olursanız teknolojiyi yakalarsanız ülkenizi kalkındırır ve müreffeh bir hale getirirsiniz.