Adam döndüğünde, daha yatıyordu, bir çingene gibi ışıl ışıldı. Adam, yanı başındaki iskemleye çöktü. "Gitmeden önce bir gece benim eve gelmelisin; olmaz mı?" dedi, kaşlarını kaldırarak; elleri, dizleri arasından sarkarken, baktı. "Geleyim mi?" dedi kadın, yerli şiveyi yansılayarak. Adam gülümsedi. "Evet,
Sayfa 143
“Ablacım? Baa küsmün?” “Yok.” “Saa Deniz Gezmiş’in dostu dediklerinden kelli, saa sorayım dedim.” “Nerden çıktı bu?” “Sen siyasi olduğundan kelli.” “Ne olmuş siyasiysem?” “Deniz Gezmiş de siyasi olduğundan kelli, dostuymuşsun deeyorlar.” “Siyasi olunca Deniz Gezmiş’in dostu mu olunur?” “He ya, Deniz Gezmiş siyasilerin başı olduğundan kelli,
Reklam
Bir zamanlar boş gezmeyi iş yapmaktan çok seven üç ar­ kadaş varmış. Bugünden yarına geçinmek, gittikleri yerlerin birinden yüz bulsalar , beşinden kovulmak canlarına tak de­miş. Alın teriyle kazanıp gönül rahatlığıyla yemeyi de göz­lerine kestiremezlermiş, çünkü elleri işe yatkın değilmiş. Bir gün, uzun bir yolculuktan sonra, yüksekçe bir tepede
Yaa, öyle işte Osman. Bitmez sandığımız bir aşkın daha nihayet dibini sıyırmış bulunmaktayız. İnsan, işlerin bu noktaya geleceğini teoride hep biliyor da pratikte bir türlü kabullenmek istemiyor. Herkes söylerken içinden “He he” deyip geçiyor. Yeri geliyor çeşitli laf ebelikleriyle kendini bile geçiştiriyor. Bazı şeyler gerçekten de yaşamadan öğrenilmiyor Osman. Ayrılık acısı harbiden garip olay. Aşk acısı demek doğru olmaz buna, aşk sadece bir parçası. Ayrılık ondan çok daha fazlası. İçine bazen dünyalar sığıyor, hiç ilgisi olmayan konular bile bununla ilgiliymiş gibi geliyor insana. Biz ayrıldık diye salgın başladı, biz ayrıldık diye denizler kustu, biz ayrıldık diye yandı ormanlar, iklim krizi çıktı biz ayrıldık diye. Bir ara sorumlu ararlar da alır bizi hapse atarlar diye korktum, düşün, o kadar biz ayrıldık diye oldu gibi geliyordu her şey. Gerçi ikimizi aynı hücreye tıkacaklarını bilsem çıkar çat çat itiraf da ederdim, o kadar özlüyordum seni. Üzüntüden burnumun ucunu göremediğim o günler gerçek miydi diye düşünüyorum şimdi. “Niye o kadar üzüldüm acaba?” diyorum. Başka bir derdim vardı da söyleyemiyor muydum, içime mi atıyordum ne bok yiyordum diyorum. Sana yanarken kendimi nasıl da ihmal etmişim, halimi hatırımı bile sormamışım resmen. Ama artık tarafıma yaptığım tüm ayıpları telafi ediyorum. Hayatımın bundan sonrasını şahsi beyaz atlı prensim yahut hiç olmazsa atım olarak geçirmeyi planlıyorum. Canım beyaz olmasa da olur, ayağımızı yerden kessin yeter diyorum. Onu diyorum işte, ben bu kadını yollarda bulmadım Osman.
He canım he ay'ın atmosferi de öyle diyordu zaten...
Böylesi temiz hava Ancak aydan düşmüş olabilir
Sayfa 313Kitabı okudu
He BALIM :))
, Yarın her şey yoluna girecek, sen de öyle düşünmüyor musun balım benim... Canım.
Sayfa 111 - SİRENKitabı okudu
Reklam
25 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.