Sen ki, ey meçhûl kadın; şu cefakâr gönlümün, Bunca yıl katlandığı vakûr yorgunluğusun... Uğrunda hebâ olan sergüzeşt-i ömrümün, Ruhuma dûçar olmuş mâlûm durgunluğusun...
"Sanki ebediyete doğmuşuz gibi öfkemizi ilan etmemizin, şu kısacık ömrü heba etmemizin ne yararı var? Onurlu bir hazzın peşinde harcanması gereken günleri bir başkasının acısına ve çektiği işkenceye yönlendirmenin ne yararı var? Talih israf kaldırmaz ve boşa harcayacak zaman yok. O halde niçin kavgaya bu kadar meraklıyız? Neden kendimize sorun arıyoruz? Niçin zayıflıklarımızı unutup nefret yükünün altına giriyoruz ve bu kırılgan halimizle niçin bir başkasını kırmak için harekete geçiyoruz? Ateşimiz yükselince veya vücudumuzda başka arazlar ortaya çıkınca, şu an amansızca sürdürdüğümüz düşmanlıklar sönmeye başlayacak. Biraz sonra, bu en cevval düşmanları ölüm ayıracak. O halde niçin isyan çıkarıyoruz ve geçimsiz bireyler olarak yaşamı niçin zorlaştırıyoruz? Yazgı tepemizde dikiliyor, gelip geçen günleri sayıyor ve gitgide daha da yakınlaşıyor. Bir başkasının ölüm günü olacağını zannettiğin o gün, kim bilir belki seninkine de yakındır."
Sayfa 135
Reklam
"En güzel yıllarımı heba etmişim! Artık bunun farkındayım ve fark etmiş olmaktan acı duyuyorum."
Heba olan şu ömre ağlamakla ölüyorum..
Metamfetamin'in 3. gün uykusuzluğu, Ecstacy'nin göz bebeği büyümesi, Marihuana'nın Cedric yaşına döndüren salaklığıydın ama birkaç şair öyle anlattı ki seni; torbacıya verilen para ziyan; sana ayrılan zaman heba oldu. Şair kaleme küstü; makarnacılar vaatlere.
Kalbini ihmal etme!
Hayat, sonsuz bir koşuşturmaca içinde geçtiğinde içe bakışımız kayboluyor. Hep dışarıya baktığımız zaman, dışarıdan bir medet umduğumuz, alkış beklediğimiz zaman, iç alemde yalnız kalıp kendimizle konuştuğumuz, dış alemden saklanabileceğimiz zamanlar azalıyor. Ve bir istiridye kabuğunun içinde kum tanesi olarak kalıyoruz; inciye dönüşme fırsatını heba ediyoruz.
Sayfa 45
Reklam
Min Di Ber Qalû Bela • Melayê Cizîrî
Min di ber qalû bela batin vi wê ra bû evîn Hêj li ser `ehda elest im ta bi roja axirîn Min divê lê eşkera kim carekê daxa nihîn Guftim ew ra ma du`ago yî tu em ey hor-i `în »E`redet `ennî we-qalet ma du`au l-kafirîn« Ey şehê `alîcenab pir `aciz û perkende em Ah ji dest cewra evînê çi bikirim min bende em Sebr û taqet min neman lê bêkes û
Ey insan..
"Zamanını ve paranı nasıl heba edeceğin sana kalmış. Ben burada kalıp kitap okuyacağım. Hayat çok kısa."
Bir ailenin çocuğuna, bir toplumun vatandaşına yapabileceği en büyük kötülük onun insan potansiyelini heba etmektir.
"Heba" havada uçuşan toz zerresidir. O hebaların peşinde biriyim.
Sayfa 16 - KDYKitabı okuyor
Reklam
''İnsanların ayarlarıyla oynamayın... Heyecanlarını hafife almayın... İyi niyetlerini suistimal etmeyin... Heveslerini törpülemeyin. İlgisini her daim ve her ne olursa olsun sürecekmiş gibi düşünmeyin... Sonradan şikayet etmemek için a'nın ve o'nun değerini bilin... Attığınız bir adıma samimi bin adımla karşılık verenlerin size verdiği kıymeti heba etmeyin... Olur olmaz zamanlarda, sadece sevdiğini söylemek için arayıp sorduğu, yazdığı, çizdiği, merak ettiği, düşündüğü, anların bir dem sonra boşluğunu yaşamamak için... Arayanı arayın Soranı sorun Seveni sevin... Canın istediğinde, aklına estiğinde, keyfin yettiğinde arayanı arar, soranı sorar, seveni sevdiği gibi sevmezsen... İliklerine kadar hissetmeye başlarsın ayazı... O yüzden gönlünüzü, yüreğinizi ısıtan güzel insanların... gönlünü yüreğini soğutmayın...'! Hüseyin Ekinci
112 syf.
·
Puan vermedi
Tersine egzotik bir eser mi desem acaba, neden olmasın. Hep medeni insanlarin, Afrika'nın balta girmemiş ormanlarında yada tropik adalarda karşılaştıkları egzotik bitki ve hayvanlari, çıplak yerlileri anlatmaya çalışmalarını okuduk. Bu defa bir kabile reisinin Avrupa hakkındaki ilginç tasvirlerini okuyoruz. Mevzu sadece yalın ,yer yer güldüren tasvirler değil elbette. Bu kıyaslamalar asıl aciz olanın modern insan olduğunu ayan beyan gösteriyor. Sade ve anlamlı bir yaşamı başarma potansiyeli olan insan nasıl oluyor da kendini bunca saçma uğraşın içine sokabiliyor ve hayatını para uğruna, zamanı yakalamak uğruna, bir meslek edinip yıllarca aynı işi yaparak, kendisine ihtiyaçlar üretip bu ihtiyaçları karşılamak için köle gibi çalışarak nasıl da heba ediyor. Şöyle bitirelim: "Burası Dünya / Ne Çok Kıymetlendirdik / Oysa Bir Tarla İdi / Ekip Biçip Gidecektik” Ayla Aydemir
Göğü Delen Adam
Göğü Delen AdamErich Scheurmann · Ayrıntı Yayınları · 202013,8bin okunma
HAYAT-İLİM-NUR...
- "Hayat-ilim-nur; Allah’ın “hayat” sıfatı suya işlemiştir, su tabiat âleminin hayat verenidir -malûm-, hem “ilim ve nurla” aynı sırada “hayat” için bir sembol, hem de “heba-şekil veren ve kendi şekil olmayan”dan misâline uygun olandır. Hava gibi…"
Sayfa 513 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
Bu fenâ mülküne ibretle nazar kıl, ey cân! Gafleti eyle hebâ, hâli değildir meydan. Hani Sultan Süleyman, hani İskender Han? Sâdhezâr ömrü sürûr ile geçirsen bir an. Ne güle, bülbüle bâki, â gözüm bâğ-ı cihân, Kime yâr oldu, muradınca felek-i devr-i zaman. Tamah ve hırsa uyup nefs ile makhûr olma, Rahatın zâil olur, nâm-ı meşhur olma! Sohbet-i ârif-i billaha eriş, dûr olma, Saltanat-ı mesned-i dünya ile mağrur olma! Zevk-i dünyaya firîb olmadılar ehl-i kemâl Bildiler hâsılı hep zıllu huve'l lu'bu hayâl, Zevke teşbihi cihanın hele rüyâya misâl, Dâmen-i aşkı tutup buldu kamu kurb u visâl.
“Çoğu hayatlarını biraz olsun kendi kapasitelerine uygun hâle getirmeden önce iş işten geçene kadar beklemedi mi? Başarının o yüce tanrısallığını kovalarken gençlik hayallerini heba etmedi mi? Bu adamların çoğu şimdi nergis gübresi!”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.