Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Heget

Heget
@heget
*** Sapere Aude! “Yalnızca bizi ısıran ve bizi sokan kitapları okumalıyız, içimizdeki donmuş denizi kıran balta olmalı onlar.” Franz Kafka "Çoğunlukla bir kitaptan kurtulmak ona sahip olmaktan daha zordur." Kağıt Ev ***
Sabitlenmiş gönderi
Papalagi (beyaz adam)
Palmiye olgunlaşınca yapraklarını ve meyvelerini döker. Papalagi ise, yapraklarını ve meyvelerini dökmek istemeyen bir palmiye gibi yaşar. “Bunlar benim, siz yiye­mezsiniz!” Peki, o zaman palmiye yeni meyveleri nasıl taşıyacak? Palmiyenin bilgeliği Papalagi’ninkinden kat kat yüksektir.
Reklam
"Neden kiraz vermiyor diye incir ağacını hiç azarladığın oldu mu?"
Sayfa 140
Heget
@heget·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Spinoza Problemi
Spinoza ProblemiIrvin D. Yalom
8.9/10 · 1.821 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Gitmek zorunda," diye bağırdı kız kardeşi, "tek çıkar yol bu baba. Yapmak zorunda olduğun tek şey, onun Gregor olduğunu aklından çıkarman. Bizim asıl talihsizliğimiz bu kadar uzun bir süre buna inanmış olmamız. Fakat o nasıl Gregor olabilir ki? Eğer o Gregor olsaydı, insanların böyle bir hayvanla bir arada yaşayamayacaklarını çoktan anlar ve kendi isteğiyle çekip giderdi. O zaman onsuz kalırdık, ama yaşamı­mıza devam eder ve onun anısını gururla korurduk.
Reklam
Heget tekrar paylaştı.
Her şeyin oranını tutturup korumak ve kendi pozisyonunu kaybetmeden başkalarına da yer açmak, dünyevi dramanın başarıya ulaşmasının sırrıdır. ...Birey olma bilinci içerisinde bütün olma bilinci kesinlikle kaybedilmemelidir.
Heget
@heget·Bir kitap okudu
72 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
Tersi ve Yüzü
Tersi ve YüzüAlbert Camus
8/10 · 5,4bin okunma
Ölüm herkesin ba­şında, ama herkesin ölümü kendine göre. Olsun, güneş gene de ısıtıyor kemiklerimizi.
Bu soru sadece bizde sorulmuyormuş
Gözlerini sert sert üzerine dikerek “Kimi seviyorsun, anneni mi, nineni mi?" diye sormak için evde beklerdi yaşlı kadın. Kızı da orada oldu mu oyun kı­zışırdı. Çünkü, her iki durumda da, çocuk, yüreğinde bu her zaman susan anneye karşı bir aşk coşkusuyla “Nine­mi,” diye yanıt verirdi. Ya da konuklar bu yeğlemeye şaş­tılar mı annesi “Onu o büyüttü de ondan," derdi.
Ufak adımları sıklaşır: Yarın her şey değişecek, yarın. Birdenbi­re anlar ki yarın da böyle olacaktır, öbür gün de, tüm öte­ki günler de. Ve bu çaresiz buluş ezer onu. İşte böyle dü­şünce öldürür insanı. Bunlara katlanamadığı için öldürür insan kendini ya da, gençse, tümceler kurar.
Reklam
Dinlenmez olmak: İnsan yaşlandı mı korkunç olan budur. Onu sessizliğe ve yalnızlığa mahkûm ediyor­lardı. Pek yakında öleceğini çıtlatıyorlardı ona. Ölümü yaklaşmış bir yaşlı adam da yararsızdır, hatta rahatsız edicidir, aldatıcıdır. Defolup gitsin. Yoksa, sussun: Saygılı olmanın en küçük koşuludur bu. Oysa o, susamadığı, su­sunca yaşlı olduğunu düşünmeden edemediği için acı çekiyor.
“Bu kitap nasıl olsa var, ama az sayıda, kitapçılarca pahalı satılıyor. Ne­den onu okuma hakkı yalnız zengin okurların olsun?” Gerçekten de, neden?
Evet, hiçbir şey engel değil düşle­meme, sürgün zamanında bile, öyle ya, hiç değilse bunu biliyo­rum, iyice biliyorum ki, bir insan yapıtı, üzerlerine yüreğin ilk olarak açıldığı, basit ve büyük iki üç imgeyi yeniden bulmak için sanatın dönemeçleri arasında bu uzun yürüyüşten başka bir şey değil. İşte belki de bu nedenle yirmi yıllık çalışmadan, verimden sonra, yapıtımın daha başlamadığı düşüncesiyle ya­şamayı sürdürüyorum. Bu yeni basım nedeniyle, yazdığım bu ilk satırlara döner dönmez, her şeyden önce burada bunu be­lirtme isteğini duydum.
Bir dil kurma, söylenleri yaşatma yolunda bunca çabaya karşın, bir gün Tersi ve Yüzü’nü yeniden yazmayı başaramazsam, hiçbir şey başarama­mış olacağım, işte benim bulanık inancım. Ne olursa olsun, bunu başaracağımı düşlememe, bu yapıtın odağına bir ananın hayranlık verici sessizliğini, bir adamın da bu sessizliği denge­leyen bir adalet ya da aşkı yeniden bulma çabasını koyacağımı kurmama hiçbir şey engel değil.
1.535 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.