"Son günlerini o zamana dek bilmediği bir huzur ve mutluluk içinde geçirdi. "
İş bankası yayınlarıKitabı okudu
"ve umutsuzluğu dayanılmayacak hale geldi. "
"onu yok etmek en büyük arzum olmasına karşın, onun için hayatından daha önemli olan bu kâğıt parçasını vermem, ona derim ki, beni darağacına yollayabilirsiniz, ama ben de size acı çektirebilirim ve bunu da yapmak niyetindeyim!""
İş bankası yayınlarıKitabı okudu
"onunla tek kelime bile konuşmadığım ve ona danışmaya istekli olmadığım halde gözlerini bana dikti. "
İş bankası yayınlarıKitabı okudu
"çünkü acıdan eğilmiş ruhu, Nagelschmidt'le işbirliği yapmanın verdiği tiksintiden de bağımsız, karayağızları semizleştirme düşüncesinden vazgeçmişti."
İş bankası yayınlarıKitabı okudu
"Tanrı da bütün düşmanlarını bağışlamıyor."
İş bankası yayınlarıKitabı okudu
"Kısa bir süre sonra başka bir bildiride kendini "dünyadan ve imparatorluktan bağımsız, yalnızca Tanrıya karşı sorumlu, özgür biri" olarak nitelendirdi."
İş bankası yayınlarıKitabı okudu
"ömrümün sonuna kadar seninle birlikte olmaktan başka bir şey istemem." diye ekledi karısını öperek. "
İş bankası yayınlarıKitabı okudu
"dünyanın böylesine bozuk bir düzenin içinde olduğunu görmenin verdiği acının içinden kendi yüreğinde bir düzen olduğunu bilmenin verdiği memnuniyet bir kıvılcım gibi yükseliyordu."
İş bankası yayınlarıKitabı okudu
"Tanrının bile unuttuğu çok daha kötü bir şey yüzünden! "
İş bankası yayınlarıKitabı okudu
"Bu duygu, göründüğü gibi bu olay kasten tasarlanmışsa, yapılan haksızlığı düzeltme ve yurttaşlarının geleceğini garanti altına almanın dünyaya karşı görevi olduğu duygusuydu. "
İş bankası yayınlarıKitabı okudu
"Ama onun bir altın terazisi kadar hassas olan adalet duygusu hâlâ tereddüt içindeydi. "
İş bankası yayınlarıKitabı okudu
""Kader; sert bir öğretmen gibi, biraz güleryüz göstermeye görsün, hemen şımarıklıklar baş gösterir."
Uzaklık, birbirine ait olamamanın bilincidir.