kırk kere söyledim, bir daha söylerim
savaşta ve barışta, karada ve denizde
düşkünlükte ve esenlikte
zamanımız apayrı bize göre
yan yana olduk mu el ele
aç kalsak ağlamayız biliyorum
dünyanın bin türlü hali var
türlü çirkin hadiseler var
korktuğun bu uçurumun sağında belki engin mavi deniz var
saklandığın kapıların ardında belki tatlı ham meyveler var
kendi olarak, sana gelen--
sana gereksinimi olmadan, seni isteyen--
sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen--
kendi olmasını, seninle olmaya bağlayan--
O, işte..