Rıfat Ilgaz dediğimde aklınıza ilk ne gelir? Tabii ki
Hababam Sınıfı! İtiraf ediyorum okumadım ama çok izledim. Benim gibi sizlerin de izlerken kahkaha ile güldüğüne eminim. Peki Rıfat Ilgaz Hababam Sınıfı'nı neden yazmış ve nasıl bu kadar güldürebilmiş, biliyor musunuz? Buyurun cevabını kendinden dinleyelim.
Soru: ‘’Nasıl bu
Sağlık uyarısı!! Uzun bir yazı, ben uyarımı yapayım da sonra “gözüm senin yüzünden bozuldu” deyip tedavi masraflarını ödetmeye kalkarsanız karışmam! Hiç okumamak seçeneğine de sahipsiniz, sağlık söz konusu, doktor tavsiyesi ile okumayacak olanlara hak veririm. Herkes kendince ölçsün: Kitabı yeniden yazmaya niyetlenip yarı yolda vazgeçmişim gibimsi
Mart sezonunu bu inceleme ile kapatmaya niyet ettim. Aslında pek hevesim yok ama yazmazsam kokarım diye tedirgin oluyorum durup dururken hele ki bu saatlerde insan kokmaktan daha çok korkuyor.
küçük iskenderin okuduğum üçüncü kitabı. İlk üniversite yıllarımda tanıştım bununla. (Nasıl hitap edeceğimi bilemiyorum.) Waliz Bir diye bir kitap. 1 alana
(Eleştirilerinizi bekliyorum, sevgiler.)
Sumru, kasvetli bir sonbahar akşamında, rüzgâr önünden vınlayarak geçerken, kaldırımda hızlı adımlarla yürüyordu.
Şehirden kaçıyordu. Ailesinden, erkek arkadaşından, sosyal hayatından, her şeyden.
Babasının gece geç saatlerde sarhoş bir şekilde eve gelip annesine şiddet uygulamasından... kimsenin ona
I.
Doç. Dr. Kriton Dinçmen, "Psykhiatria ve Mythos" eserinin giriş kısmında şunu der:
"İnsan anlayamadığı, açıklayamadığı, aklının alamadığı bir olay karşısında bulunduğunda -hele bu olay soyut olursa çok daha büyük ölçüde- ya metafizik/demoniak bir açıklamaya başvuracak ya da olayı efsane/mythoslara (mitos) dönüştürüp kendi