"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum.
-Sevgi,
Kilidi olmayan tek hazinedir.-
-Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Hep diyoruz ya insan çok fonksiyonlu bir varlık ve hepimiz yaradanın birtanesiyiz.
İnsandaki görünen et bedenden ziyade görünmeyen kısımlar dikkatimi çekmiştir.Farkında, bilinçli, an`da yaşamda bazen kendi tecrübelerim bazense yaşanan hayatlar bazense okuduğum kitaplarda insanın anlamı iki kelamla anlatılabilecek bir mevzu olmadığını
Eser, 1950'lerden 80'li yıllara kadar, bir grup Katolik gencin, dînî normlar çerçevesinde hayatlarını nasıl şekillendirdikleri ve bu oluşum sürecinde hem kendileriyle hem de aileleriyle nasıl tartıştıklarını konu ediniyor. Kitaba başladığınızda bu bir grup gencin ergenlik dönemlerine tanıklık ediyorsunuz; haliyle hem aile baskısı hem de kilise
Selamlar haftanın başından bu aralar bir yeni teknik denemek istedim evet çapraz okuma! Ve birbirine yakın giden iki farklı kitaptan seçim yaptığımı sonradan fark etmiş olmamla birlikte kişisel gelişimde başucu niteliğinde bir eseri de ellerinize teslim ederim..
Sözün kısası, Ben kimim? Bizler bu soruyu kendimize sormaktan asla çekinmemeliyiz çünkü tam şu an olduğumuz halimiz ile en mükemmel biricik ve eşsiziz.. Her insanın kendini yok saydığı, değersiz ve sınırlandırıldığını hissettiği karanlık tarafları vardır.. Aslında biz o karanlık taraflarımızla bile mükemmeliz hem zaten önemli olan karanlık taraflarımızı da kabullenmek ve yüzleşmek!
Nasıl olacak tüm bunlar?
Tekamül ve teslimiyet yolu ile.. Sadece affederek özgürleşebiliriz...
Uyanışa geçerek..
Duaların şifa verici gücüne sığınarak..
Koşulsuz sevgiyle..
Bedenimizi ve doğru çakra merkezlerimize odaklanıp, asıl enerjiyi içimize kabul ederek..
Ve en sonunda meditasyonlar ile kafamızın içindeki düşüncelerin içinde gezintiye çıkarak…
Daha da sayabilirim.. Ama ben her okuyucunun kitabın eline aldığında kendi içsel yolculuğunu deneyimlemesini, yaşamına olumlu anlamda katabileceği her duyguya erişme cesaretini hissettirmesini istiyorum..
Özellikle meditasyon teknikleri kısımlarını tekrar tekrar okunacağından eminim.. Sevgili yazarımız
Sibel Uzun bize öyle kıymetli dualarla süslenen, yer yer öğretilerle ve derin bilgi birikimiyle emek kokan bir kitap bırakmış..
Aşkolsun.. Şifa olsun diyerek!
Takdim
Rahman ve Rahim olan Allâh'ın adıyla.
Hamd, âlemlerin rabbi olan Allâh'a mahsustur. Allâh'tan başka ibadete layık hak ilah olmadığına şahitlik ederim. Kurtuluş, ancak O'na itaat etmekle mümkün olur. Hayırlı akıbet, muttakilere hastır. Cinlerin ve insanların hepsine Allâh'ın son elçisi olarak gönderilen, âlemlere
Biraz uzun bir inceleme olabilir ama okumayı düşünenler için bir ön bilginin kesinlikle gerektiği kanısındayım ve umuyorum yardımcı olur. Öncelikle kabataslak içerikten bahsedeyim. Fromm sevgi üzerine yaklaşımını aktarırken konuyu iki dala ayırır, bunlar "teori" ve "pratik". Teori bölümünde tanrı sevgisi, kardeşlik sevgisi,
Kitabımız, 2. Dünya Savaşı'nda artık savaşın son evrelerinde, 20 Temmuz 1944 tarihinde Adolf Hitler'e yapılan suikast girişiminden (aynı dönemlerde Almanların doğu ve batı cepheleri de çökmüş durumdadır ve müttefikler Alman sınırlarına dayanmıştır) Karl Dönitz hükümetinin ortadan kaldırıldığı 23 Mayıs 1945 tarihine kadar geçen 10 aylık