Hayatının dip noktasında olanların aydınlığa çıkması niyetiyle...
Hayat, benim için en hayırlı ve en mutlu olan hâle dönüşüyor. Bu yeni ve harika sürprizlerle dolu yıldız günlerim için teşekkür ederim. Ruhumdaki, zihnimdeki ve bedenimdeki her şey kalıcı bir şekilde pozitife dönüşüyor. Bunu sevgiyle kabul ediyorum. Uyandığım her günde, bir öncekinden daha mutlu ve daha enerjik oluyorum. İçimdeki iyilik ve
Santiago Rusiñol (1861 - 1931) - Hydrangeas on a Garden Path (1929)
Ünlü Katalan ressam Santiago Rusiñol tarafından yaratılan bu güzel manzara, Barselona'nın yaklaşık 50 kilometre kuzey doğusundaki pitoresk bir kasaba olan Arbúcies Parc Badés'te bulunan, yemyeşil bir gölgelik içindeki pembe ortancalarla kaplı bir yola sahiptir. Casa Badés bahçeleri Rusiñol'un hayal gücünü harekete geçirmiş ve 1927'den 1929'a kadar yaptığı en az 15 sanat eserine ilham vermişti. Rusiñol'un bahçelere olan tutkusu akranları arasında benzersizdi. Sanatçının 1898 yılında Granada'ya yaptığı gezi onun için bir dönüm noktası olmuştur. Bahçeler, hem yalnızlığının bir metaforu hem de 1898 İspanyol-Amerikan Savaşı'nda İspanya'nın yenilgisine ilişkin bir yorum olarak ona kişisel üzüntülerinden ve bağımlılıklarından kurtulma olanağı sunuyordu.... Sanatta bunun nasıl olduğunu bilirsiniz; güzel çiçeklerle dolu basit bir bahçe sahnesine de bakabiliriz, sanatçı ya da bizim için önemli bir metaforik yere de. Sanat hem entelektüel hem de duygusal olarak algılanabilen bir şeydir....
Reklam
ATANMIŞ ZAMAN GELİNCE Tarih boyunca insanoğlunun kafasını en çok meşgul eden konular arasında nasıl ve neden yaratıldığımız, önceden belirlenmiş bir yazgımızın olup olmadığı , Yaratıcı’nın karşısında hür olup olmadığımız , özgür irademizi kullanarak kaderimizi değiştirip değiştiremeyeceğimiz , ölüm zamanının mutlak olup olmadığı gibi sorular yer
Sorun çıkmasın diye susuluyor ama can çıkıyor sonra!
Deprem zamanında aile apartmanının çatılı park ve oturma yerinde 9-10 aile birlikte kalmıştık. O durumda ve o kadar zamana rağmen bizleri ev sahibi, kendilerini hâlâ misafir sanan bazı dayımgiller vardı. Bu farkı rahatsızlık olarak algılamayın. Fazla rahatlıktan geliyordu. 6-7 ay geçince bazıları evlerine geçti, evi yıkılanlar da çatı altında
DİPLOMALI İŞSİZLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkel’le konuşmasını anlatmıştı: “Almanya ziyaretimde Merkel’e ‘Sizde üniversite öğrencisi ne kadar?’ diye sordum, 3 milyon dedi. O sizde kaç dedi, ben de ‘Bizde 8 milyon’ dedim. Tabii orada bir şaşkınlık geçirdi.” (2 Haziran 2019) Eminim Merkel bu kadar diplomalıya nasıl iş bulacaksınız diye şaşırmıştır. Zira nüfuslarımız kabaca aynı ama Almanya’da üniversite öğrencilerinin sayısı 3 milyon, kalanlar endüstriye işgücü olarak eğitim alıyor, çok da iyi para kazanıyorlar. BU KADAR ÇOK FAKÜLTE! Şu gerçeği görmeliyiz: Diplomalı işsizler sorunu, bugünkü enflasyonun yarattığı bir sorundan ibaret değildir. Eğitim sisteminin yarattığı çok daha köklü ve çözümü hem zor hem ancak uzun vadelerle mümkün olabilecek bir sorundur. Ve, ‘uzun vadeler’ deyinde siyasetin gündeminde gereken ağırlığa sahip olamıyor. Çünkü siyasete kısa vadede oy lazım! YÖK’ün son verilerine göre, Türkiye’de 208 üniversitede her sene 1 milyon 800 bir öğrenci kayıt yaptırıyor. 900 bin öğrenci mezun oluyor. Eğitim Fakültelerinde okuyan yaklaşık 200 bin öğrenci, öğretmen olarak atanmazsa ne yapabilir? Öğretim kadrosunda tek profesör bulunmayan bir Hukuk Fakültesi mezunu ne ölçüde ‘hukukçu’dur ve ne iş yapabilir? Niye bu kadar çok, dolayısıyla kaliteleri arasında uçurumlar olan hukuk fakültelerimiz var? Şimdi “yeni müfredat” tartışılıyor, aslında hazır da “usulen” tartışılıyor. Sormak isterim, müfredat hazırlanırken, Milli Eğitim, endüstri çevrelerinin görüşlerini aldı mı? Çünkü iş dünyasının eğitim konusunda yayınladığı ciddi raporlar var? Kimin umurundaki!!! TAHA AKYOL KARAR 20/05/2024
FİL VAK‘ASI
Kâbe-i Muazzama’yı, Mevlâ’nın emriyle, Âdem aleyhisselâm inşa etmişti. Nuh Tufanı’ndan sonra da Hz. İbrahim aleyhisselâm ve oğlu İsmail aleyhisselâm beraberce -yeniden- inşa ettiler. İnşası tamamlandıktan sonra kendileri tavaf ettiler. Cenâb-ı Hakk’ın emriyle insanları da haccetmeye davet ettiler. Bu mübarek Kâbe, ibadet edenler, rükû ve secde
Reklam
Ben Ortaokuldayken bende dehb vardı liseye doğru bunu tam atlatmıştım ki hayatıma birisini dahil edip sırf strese ve depresyona girmeyeyim diye dehb yi bilinçli olarak nüksettirdim tabi bunların yanında hiç eksik olmayan ailevi dertleri de görmezden gelemem bunlar benim hayatımı korkunç bir şekilde karamsarlığa sürükleye şeylerdi şimdi 21 yaşındayım hem dehb hem de depresyon başlangıcım var ama bu sefer nasıl kazanacağımı biliyorum çunku tam 21 yıldır bununla iç içeyim artık karşı saldırı zamanı bende
Bugün 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı. Doğal olarak akışıma -birçoğu samimiyetsiz- kutlama paylaşımları düşüyor. Samimiyetsiz diyorum çünkü nasıl demokrasi sadece sandığa indirgenmişse bayramlarda sadece ismen var olan bir tarihsel tören olmaktan öteye geçmiyor. Ülkede enflasyon tavan yapıp hiçbir şey alınmaz, ülken mülteciler tarafından işgal edilip senin elinden iş/sosyal imkanlarını alırken ne gençliğinden bahsediyorsunuz? Hangi genç sanatla, sporla, kültürle ilgilenecek? Hangi genç, hangi parayla geçinecek? Hem ülke ekonomisini bu hale getirenlere “aman huzurumuz kaçar, aman benim düzenim bozulmasın” diye ses çıkarmayın hem de yiyecek simit parası bile bulamayan gençlere Atatürk ve milli bayram üzerinden umut pazarlayın. Ne güzel iş. Biz Türk gençlerinin hayatı ister istemez ülkedeki politikalarla, siyasetle, seçimle, işsizlikle, parasızlıkla ve bunları besleyen bitmek bilmeyen tartışmalarla sürüp gidiyor. Bir genç olarak olan bitenlere sabredemiyorum artık. Kafayı yememek elde değil. Her şeye rağmen hayattan zevk almaya çalışan bir gençlik dilemeyi, gençlik güzeldir demeyi çok isterdim ama olmuyor artık. Affet Ata'm. Sana bir sözüm vardı ama yerine getiremeyeceğim. Seni hüsrana uğrattığım için affet ama milletine rağmen milletin için çalışmak gerçekten olmuyormuş.
"Bazen aklım almıyor; onu yalnızca ben, hem de öylesine içten, öylesine dolu dolu severken, ondan başka hiçbir şey görmez, bilmezken, ondan başka hiçbir varlığım yokken, nasıl olur da onu bir başkası da sever, sevebilir?"
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.