Palyaço gülleri severdi. Küçükken rengarenk onlarca gülün arasında hayatı romantize ederek uçsuz bucaksız hayaller kurardı. O gülleri hiç ayırmadı toprağından palyaço hiç koparmadı onları sadece izledi. Sonra bir gün onları tanımak istedi onlara dokunmak, koklamak, avuçlarında varlıklarını hissetmek. Palyaço kökünden çekti çıkardı gülü. Gül güzeldi çok güzeldi hemde. Uyuşturucu bi kokusu vardı. Yumuşacık yaprakları. Derken dikenleri farketti palyaço. Gülün dikenleri. Bu kadar eşsiz bir varlık savunmasız kalamazdı tabiki. Dikenleri onu korurdu. Tabi kopmadan önce onları kullanabilseydi. Gül dikenlerini batırdı. Palyaço gülün güzelliklerini dikenin verdiği acıdan üstün tuttu. Gül palyaçoya palyaçoysa güle zarar veriyordu. Farketmediler. Gül solmaya başladı. Palyaço anladı sonunda, kıyamadı kendine kıyana. Gülün kökü ona hayat verebilirdi. Yeniden nefes olabilirdi ona toprak. Tek gereken palyaçonun fedakarlığıydı . Son kez kokladı sevdi dikenlerine son kez batırdı tenini. Ve onu aldığı yere, ait olduğu yere geri bıraktı. İkisi de birbirine uzaktı ama izleri vardı birbirlerinde. Palyaço güllerin dikenleri olduğunu öğrendi. Güzel koktuklarını da ve onların sadece toprağa ait olduğunu da. Gülse ne öğrendi hiç bilemedik. Ama palyaço ve gül tanıştı gülün kokusu, kanı palyaçoya palyaçonun parmak izleri de güle karıştı. Tanışmaları da böylece geçti gitti.
... +140
Herkes bir gün hiç geri dönmemek üzere gider mi? Gidebilir bazıları cesareti, yüreği olanlar hemde hiç arkalarında kalanları hiç sayarak gidebilirler.
Reklam
Belkide
Son kez geliyorum sana o çok sevdiğim şehir. Veda bile etmeden çantamı alıp gitmek için. Yaralarımı sarsın diye gelip de canımı alan şehir. Umutlarımı yaşamak için gelip umudumu tüketen şehir Gidiyorum senden. Hemde öyle bir gidiyorum ki sanki kara toprağa girercesine. Sanki yok olmuşçasına gidiyorum. Son bir veda bile etmeden gidiyorum. Sanki hiç gelmemmişçesine. Tek bir hatıra bile bırakmadan gidiyorum geriye. Her çivisini kendimin çaktığı, kırılmasın diye ceviz ağacından yaptığım o tabuta ruhumu,umutlarımı ve hayallerimi de koyup gidiyorum. Bir ölünün kimseye öfkesi sevgisi nefreti aşkı kalmadan sadece kendiyle hesaplaştığı gibi gidiyorum. Elvada o çok sevdiğim şehir.
ALLAH KAHRETMESİN SENİ KEPAZE
Etme beni kendimden, Sinir köşelerimde yangınlar var. Tükürürüm suratına, Tütersin tütersin tükenirsin. Bana dokunma, Seni pişman ederim kadın... Öyle rezil ve pişman gözlerle,
" İnsanı en çok sevdiği yaralar hemde hiç beklenmedik ummadık bir anda 🥀"
Arkadaşlar aklımda bir kurgu var konusunu yazdım (Lütfen çalmayın) bi okuyun bakın değerlendirin Bana bi öneri suunun çünkü hem icime cok yatti hemde hiç yatmadıı Özellikle siz bi elden gecirin yaw
N.C
N.C
Ayşegül
Ayşegül
İrfan Deniz PERKİN
İrfan Deniz PERKİN
Bettlayy
Bettlayy
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.