Bazı uğraşlar vardır ki, öyle çok da şairane yahut
özgün olmasalar bile doğayla daha soylu, daha zarif bir ilişki telkin ederler. Mesela, arı yetiştirmek ... güneş ışınlarına yön vermek gibidir.
Henry David Thoreau, "Paradise (to be)
Regained" (Geri Kazanılan Cennet; 1 843)
Filozof olmak sadece, zor anlaşılır fikirlere sahip olmak, hatta bir ekol yaratmak da değil, bilgeliği çok sevip onun gerektirdiği şekilde yaşamak, yani basit, bağımsız, yüce gönüllü ve kendine güvenli bir hayat sürmektir. Yaşamın bazı sorunlarını sadece teorikte değil, pratikte de çözmektir.
Sayfa 46 - Ayrıntı Yayınları Klasik Dizisi·Kitabı okuyor
Henry David Thoreau’nun Yürümek adlı eseri, doğa ile insan arasındaki ilişkiyi felsefi bir derinlikle ele alan kısa ama etkileyici bir deneme kitabıdır. Thoreau, yürümeyi yalnızca fiziksel bir etkinlik olarak değil, aynı zamanda bireyin içsel dünyasında gerçekleştirdiği bir keşif yolculuğu olarak tanımlar. Ona göre yürüyüş, medeniyetin dayattığı yapaylıktan uzaklaşmak ve doğanın saflığına yeniden bağlanmak için bir araçtır.
Kitapta yer alan üç deneme—Yürümek, Bir Kış Yürüyüşü ve Gece ve Ay Işığı—birbirini tamamlayan düşünsel gezintiler sunar. Thoreau, doğayı yalnızca gözlemlemekle kalmaz; onu bir öğretmen, bir dost ve hatta bir sığınak olarak görür. Kapitalist toplumun doğadan kopardığı bireyi eleştirirken, doğayla kurulan ilişkinin insan ruhunu nasıl dönüştürebileceğini gösterir.
Yürümek, sade dili ve derin düşünsel içeriğiyle, doğaya duyarlı her okur için hem bir çağrı hem de bir ilham kaynağıdır. Özellikle modern yaşamın hızına karşı bir duruş arayanlar için, bu kitap dinginlik ve farkındalık sunan bir rehber niteliğindedir.
YürümekHenry David Thoreau · Can Yayınları · 20203,828 okunma
“Eğer bir insan hayattaysa, ölme tehlikesi her zaman vardır, ama en başından itibaren hayatını ne yaşar ne yaşamaz gibi sürdürüyorsa, bu tehlikenin aynı oranda azalacağı söylenebilir. İnsanın otururken aldığı riskler koşarken aldıklarıyla aynıdır.”
Batan güneşin ışıkları düşkünler evinin penceresine doğru en az zenginlerin köşklerine yansıdığı kadar canlı bir şekilde yansır. Aynı şekilde karlar fakirin kapısının önünde de baharın başında erimeye başlar. O yüzden bir barakada yaşayan kişi aklı dingi olduğu sürece bir sarayda yaşayan adam kadar halinden memnun ve mutlu olabilir. Tevazu, tıpkı karanlık gibi dünyayı cennete yakışır bir ışık altında görmemizi sağlar.