Bu tespite şapka çıkarıyorum, saygılar Schopen Amca!
Dünyayı kucaklayan ve böylesine harikulade fikirlere sahip olan insan zihninin ait olduğu bedenle birlikte mezara gireceğini düşünmenin ne kadar sarsıcı olacağına dair güzel nutuklarımız vardır. Fakat aynı zihnin bu niteliklerle ortaya çıkmazdan evvel bütün bir sonsuzluğun geçip gitmesini sineye çektiği ve bunca zaman dünyanın onsuz nasıl mihverinde döndüğü hakkında hiçbir şey işitmeyiz. Ancak hiçbir soru kendi­sini irade tarafından bozulmamış olarak şundan daha doğal biçimde bilgiye yöneltemez: Ben doğmazdan evvel sınırsız bir zaman geçip gitti. Bütün bu zaman zarfında ben neydim? Metafizik bakımdan buna belki şöyle bir cevap verilebilir: "Ben her zaman bendim"; yani "Bütün bu zaman boyunca ben diyen herkes bendi". Fakat şimdi buradan bizim şu bütünüyle tecrübeye dayanan bakış açımıza dönelim ve hiç var olmadığımı var sayalım. Fakat o zaman kendimi gayet alışıldık ve gerçekten çok rahat bir durum olarak henüz var olmadığım sınırsız zamanlı düşünerek) ölümümden sonraki var olmayacağım sınırsız zaman için teselli edebilirim. Çünkü bensiz “a parte post (ölümden sonraki)” sonsuzluk bensiz “a parte ante (doğmazdan önceki)” sonsuzluktan daha kor­kunç olamaz, çünkü bu ikisini birbirinden araya hayat düşü denilen kısacık bir aranın girmesinden başka bir şey ayırmaz. Ölümden sonra varlığımın devam edeceğine dair delillerin tümü pekâlâ “in partem ante” de geçerli olabilir, ki bu durumda hayattan önceki var oluşu ispat ederler.
...Yenilgim, benim yenilgim, benim öz farkındalığım ve başkaldırışım, Senin sayende biliyorum ki ben hâlâ çok gencim ve ayaklarım yere henüz basmıyor...
Reklam
“Yenilgi” Yenilgim,benim Yenilgim, yalnızlığım ve bir başınalığım; Sen binlerce zaferden daha değerlisin benim için, Ve daha tatlı gelirsin kalbime tüm dünyanın şan ve şöhretinden. Yenilgim, benim Yenilgim, benim özfarkındalığım ve başkaldırışım, Senin sayende biliyorum ki ben hâlâ çok gencim ve ayaklarım yere henüz basmıyor, Solmuş defneler
Aşk Bir Cinayettir
Başı kucağımdaydı, gözleri bana, yalnızca bana bakıyordu. Ben sırtımı duvara vermiş, ayaklarımı açarak yere oturmuştum; onun dizleri usulca bükülmüş, parmakları gömleğime sımsıkı yapışmıştı. Bej rengi bluzunun sol göğsünde kırmızı bir leke vardı, anbean açan bir çiçek gibi gitgide koyulaşıyordu. Kumral saçlarından birkaç tel birleşip, perçem
Anladığım Türk Gençliği- Mustafa Kemal Atatürk
“Türk genci, inkılâpların ve rejimin sahibi ve bekçisidir: Bunların lüzumuna, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Rejimi ve inkılâpları benimsemiştir. Bunları zayıf düşürecek en küçük veya en büyük bir kıpırtı ve bir hareket duydu mu, bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adliyesi vardır, demiyecektir. Hemen müdahale edecektir ve kendi eserini koruyacaktır. Polis gelecektir, asıl suçluları bırakıp suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz inkılâp ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, fakat aslâ yalvarmayacaktır. Mâhkeme onu mahkûm edecektir. Gene düşünecek “demek adliyeyi de islâh etmek, rejime göre düzenlemek lâzım” diyecek. Onu hapse atacaklar, kanun yolunda itirazlarını yapmakla beraber, meclise telgraflar yağdırıp haklı ve suçsuz olduğu için tahliyesine çalışılmasını, kayrılmasını istemiyecek... Diyecek ki: “Ben iman ve kanaatimin icabını yaptım. Müdahale ve hareketimde haklıyım. Eğer buraya haksız gelmişsem, bu haksızlığı meydana getiren sebep ve âmilleri düzeltmek de benim vazifemdir.” İşte benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği.”
Sayfa 265
-Neden güvenmiyorsun insanlara? -Çünkü insanlar adi Loriana, çünkü çıkarları için seni incitmeyecek tek bir insan yok. Onlar için senin hissettiklerinin hiçbir önemi yok, söylediklerinin de öyle ve bu asla değişmeyecek. İçlerinden birkaçını seveceksin önce, çok sevmek ama. Ki güvenin devamıdır sevgi denilen illet. Sevgi, lanetlenmektir Loriana. Ufak darbelerle başlayacak, alınmayacağın küfürler gibi işte. Sonra seni düşürmek için arkanda beklediklerini hissedeceksin. Üstelik bir defa da değil, binlerce kez düşürür ardından "özür dilerler" düşürdükleri ellerini kaldırmak için uzatarak. Hayır! Tekrar güven diye uzatılır o eller, tekrar düşürebilmek adına kaldırırlar seni. İyi insan yoktur Loriana, inan bana yoktur. Henüz sana kötülük yapmamış milyonlarca insan vardır sadece.. Her şey olabildiğince bencil, herkes gibi, her his gibi...
Reklam
604 öğeden 201 ile 210 arasındakiler gösteriliyor.