Henüz otuz yaşında bile değilim, gencim daha, bir öğrenciyim. Fakat o kadar çok şeye katlanmam gerekti ki! Kış geldi mi, hasta, kaygılı, yoksul, bir dilenci gibi boynu bükük, çaresiz kalıyorum. Alın yazım beni nerelere savurmadı ki! Fakat ruhum yine de, her zaman, her dakika, gece gündüz, açıklanamaz önsezilerle doluydu. İçimde mutluluğun önsezileri var ..
Reklam
Ben yaşamak istiyorum Gencim daha Söyleyecek çok şeylerim var İnsanlara ve Allah' a .. Ben yaşamak istiyorum Hayata doymadım henüz Bir gün yarıda kalmış bir film gibi Bitecek mi ömrümüz .. Ben yaşamak istiyorum Şu ölümlü dünyada Ölüm güzel olsa da .. Ben yaşamak istiyorum Hayat dolu ellerim, kalbim, başım Yaşamak için yaratılmışım
Sayfa 105Kitabı okudu
Henüz otuz yaşında bile değilim, gencim daha, bir öğrenciyim. Fakat o kadar çok şeye katlanmam gerekti ki! 
MARGARETE (Dizleri üstünde) Kim verdi sana, ey cellat, Üzerimdeki bu yetkiyi? Henüz gece yarısı, geldin almaya beni! Acı bana, bırak yaşayayım! Değil mi erken yeterince, yarın sabah bile? (Ayağa kalkar.) Öyle gencim, henüz öyle gencim ki! Ve ölmem gerekli! Güzeldim de çok ve mahvetti bu güzellik beni. Yanımdaydı sevgili, oysa uzaklarda o şimdi: Parçalandı tacım,* dağıldı çiçekleri. Tutma öyle sert beni! Acı bana! Ne yaptım ki ben sana?
Sayfa 235 - *Margarete’in bekaretinin sembolü taç.Kitabı okudu
Hayata ve ölüme bakışım...
"Ölüm konusunda bu kadar sakin misin, sevgili Effi?" "Tamamen sakin, anne." "Bu konuda yanılıyor olamaz mısın? Herşey hayata bağlı ve gençler bilhassa. Ve sen de hâlâ çok gençsin, sevgili Effi." Effi bir müddet sustu. Sonra dedi ki: " Biliyorsun, ben pek okumazdım, ve İnstetten (kocası) buna hayret ederdi ve hoşuna gitmezdi." [...] "Ama bana bir şey anlatacaktın sanırım." dedi annesi. "Evet, anlatacaktım, hani benim için gençsin dedin ya. Evet hakikaten gencim daha. Ama bir zararı yok. Henüz mutlu günlerimizdi, akşamları İnstetten bana kitap okurdu; çok iyi kitapları vardı, ve birinde deniyordu ki: Adamın birisi hoş bir (alem) sofrasından kaldırılmış, ve ertesi gün çağırılıp kaldırılan adam sormuş, akşamın devamında nasıl geçtiğini. Cevaben demişler ki, 'Ya işte, ufak tefek birşeyler oldu daha ama, aslında pek birşeyler kaçırmadınız.' Bak anne, bu sözler zihnime kazındı - sofradan biraz erken kaldırılmanın kötü bir yanı yok."
Sayfa 338Kitabı okudu
Reklam
180 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.