Herkes öldüğünde kendi kıyametini yaşar, ölüm başlı başına bir kıyamettir. Dünyanın sonu hep başına döndürür insanı. Kendinden ötesi yoktur, ne yaparsan bu hayatta yaparsın, bundan sonrasının bir önemi yok, cehennemi görmeyen cennetin kıymetini de bilemez.
Sayfa 138Kitabı okudu
“…Hayatın saçma sapan bir şekilde bitebileceğinden korktum hep. İçimde böyle bir korku varken de hayatın tam da bu şekilde, yani saçma sapan bir şekilde sürdüğünü anlamadım. Asıl bundan korkmam gerektiğini anlamadım.”
Reklam
Etrafın seni sıktığı zaman kitap oku... Ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim. Bundan sonra her şeyden çok seni seveceğim ve kitapları beraber seveceğiz. - Sabahattin Ali / Hep Genç Kalacağım
"Her şeyden önce, erkeğin doğası gereği aşkta vefasızlığa, kadının ise sürekli sadakata eğilimli olduğu gerçeği vardır. Erkeğin aşkı, doyum bulduğu andan itibaren belirgin bir biçimde azalır: Hemen hemen bütün öteki kadınlar onu, sahip olmuş olduğu kadından daha fazla çekerler: Erkek değişiklik özler. Kadının aşkı ise, özellikle o andan sonra artmaya başlar. Bu, türü koruyup onun varlığını sürdürmeye, bu bakımdan da olabildiğince fazla çoğalmaya yönelik doğanın amacının bir sonucudur. Bildiğimiz gibi erkek, kendisine yeterince kadın sunulduğu takdirde, kolayca yılda yüz çocuk meydana getirebilir: Kadın ise, istediği kadar çok erkeğe sahip olsun, ikiz ihtimalini hesaba katmazsak, yılda sadece bir çocuk dünyaya getirebilir. Bu nedenle erkeğin gözü hep başka kadınlardadır; kadın ise buna karşılık tek bir erkeğe sımsıkı sarılır: Çünkü doğa onu içgüdüleri gereği ve hiç düşünmeden, gelecekteki doğumun besleyicisi ve koruyucusunu yanında tutup korumaya sürükler. Bundan ötürü erkeğin eşine sadakati yapaydır, kadının ki doğaldır; dolayısıyla da, kadının ihaneti, nesnel olarak, sonuçları bakımından olduğu kadar, öznel olarak doğaya aykırılığı bakımından da erkeğinkinden çok daha az bağışlanabilir bir ihanettir...."
368 syf.
7/10 puan verdi
Bu kitap hakkında fikirlerim ne iyi ne kötü. Karışık yani. Daha önce okumuştum fakat bu defa okuduğumda daha değişik geldi. Yani, mizahi bir dille yazılması falan çok güzel ancak karakterler tanıştıklarının beşinci dakikasında yakın temasa geçince... İşte bu kesinlikle klişe! Bu tür kitaplarda hep aynı gidişat oluyor ve biz okurlar bundan çoooooooook sıkıldık. Kitabı mizahi dili kurtardı bence. Yazar bunu iyi başarmış. Bence mizahta şansını denemeli yazar. Ya da daha orijinal bir şey bulmalı...
Milyonluk Kirli Sır
Milyonluk Kirli SırC. L. Parker · Novella Yayınları · 2014367 okunma
yanarak öle 129 kadın işçinin bize armağanı içinin boşaltılmasına ve sömürülmesine izin vermeyin!!!! ekmek ve gül Yürüyoruz yürüyoruz, günün aydınlığında Donuk fabrika bacalarına, yoksul mutfaklara Çarpıyor sesimiz ve birden parlayan Bir ışık gibi ulaşıyor insanlara "Ekmek ve gül! Ekmek ve gül!" Yürüyoruz yürüyoruz, erkekler için de
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.