Dün eskimeyen dost ile geçmişin kulağını çınlattık.
Zamana neler sığmış neler sıkışmış köşelerde
Çehreler değişmiş göz bebekleri gözler hariç
Hicran içinde süzüldü gözlerden yıllar anılar
Neydi hey gidi günler hey neleri aldın neleri verdin
Siyah beyaz bir filmin renkli haliydi aslında
Rengarenk hayat içinde biz siyah beyaza aşıktık yine
Hayatta olan da var olmayan da siması hatirlananda unutulanda
İsimleri dilde olanda gönülde olanda anıldı işte
Bir sıcak çayın yanında geçmişi yaktık işte sigaramızda
Kendimizi yaptığımız gibi içimize attık buğulu dumanı
İçimize attık işte hasreti bir kötü öksürük oldu hep
En uzun gecenin mesaisini yaptık uzadı da uzadı zaman
Gecen ömür film şeridinde bilmem kaçıncı bölüm
Bu şehir böyle ayazı bedenden çok içimizi yaktı
Dün gece işte geçmişi öldürüp gömdük.
Bazen de anlamsızca eğlendik güldük
Şimdi oda dün oldu....
Eylül Şairi Duran KURT
Henüz yedi yaşındayken İsrail’in 1948 yılında başlattığı işgal ve tehcir üzerine, saldırıya uğrayan köyünden ailesiyle kaçarak Lübnan’a mülteci olarak sığınan bir şair, “şâirü’n-nahda” (uyanışın şairi) Mahmud Derviş dünyanın sağırlığına saldırmıştı dizeleriyle “Aynalar oldu paramparça, yığıldı içimize acı üstüne acı/ Topladık sesin küllerini getirdik bir araya/ Böylece söyler olduk acılı türküsünü yurdumuzun./ Hep birlikte sazın bağrına ektik bu türküyü, evlerin damlarına taş fırlatır gibi fırlattık attık bu türküyü,/alın, dedik…” Ölenlerin sesinin küllerinden yaktığı acılı bir türküdür Derviş’in şiiri, anne, evlat, kardeş, sevgili, dost ve yurt sahibi her insanın yüreğindeki ibrişime dokunur tınısı, “Ve ant içerim ki, bir mendil işleyeceğim yarına kadar, gözlerine sunduğum şiirlerle süslü ve bir tümceyle, baldan ve öpücüklerden tatlı:”Bir Filistin vardı,bir Filistin gene var!” diye seslenmeye devam ediyor şiirinde sevgilisi Filistin’e.
İnsan fırsatı varken söyleyecek, biz her fırsatı kaçırdık, hep içimize attık …
Son bir fırsat olsa ne yapardık, galiba yine içimize atmaya devam ederdik.
"Geçmişte o kadar çok şeyi içimize attık ki artık hiçbir şeyi gizlemekten yana değilim."
"Ama yine de gizli bir yan hep kalmalı, değil mi?"
"Beni baskı altında tutacak gizler istemiyorum"
hadi herksen tüm içindekilerini döksün bu yoruma utanma çekinme korku yok çünku hepimiz benzerlerini yaşadik ve içimize attik ve attıkçada hayattan sogduk kendimizden nefret ettik mutluluğ zehir görüp ağlamayı normalleştirdik. Bunun böyle olmasına biz izin verdik. Emin Ol sen İstemedigin sürece hiç bir şey sana engel olamaz. Simdi dedigini duyar
Sevgili kalbim..
Bugüne kadar bir çok şey yaşadık seninle bir çok duygu tattık acıyla kıvrandığın zamanlar da oldu mutluluktan göğüs kafesime sığmadığın da.. Her zorluğa düştüğümüz de rabbim elimizden tuttu kaldırdı bizi ayağa ve hep yeniden adımlar attık seninle.. bazen yanlış bazen doğru adımlar.. düşe kalka öğrendik artık ikimizde bu dünyanın fâni olduğunu zaten biraz da bu su serpmedi mi içimize ? çünkü görmeyecektik o bize acı çektirenleri düşüncesi bile rahatlattı seni biliyorum :) yine senle ben döndük bir yolculuktan yorgun bitkin ve yaralı ama ne sen eski kalbimsin ne de ben eski ben.. edindiğimiz tecrübelerle artık yeni adımların vakti ama bu dünya için değil yürümeye değer ahiret için.. bol şans kalbim ikimizede bol şans.. 🌻