Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
İyi ki...
İlk tamamladığım askeri kurgumun bu kadar güzel olmasının sebebi benim yazara yeniden güvenmem ve yazarın muhteşem yazım dili.
Her kes bilir ki, B.Ş.Nigiz ağır betimlemeleriyle, güzel bir evren yaratmasıyla ve de büyük bir aile sıcaklığı yazmağı, bize yaşatmağı seven bir yazar. İçinde Bir Sen serisinin devamı gelmediğinde yazarın kitaplarına ara
Matruşka SEVDE NUR
2024 ~40.kitap syf 655
Merhaba şahane bir kitap ile geldim @isevdenurr kalemi ile tanıştığım #matruşka Serisinin ilk kitabı. Seri çok beğeniliyordu söylendiği kadar varmış ba-yıl-dııımmEminim yorum taşacak hemen sizler için konusuna geçiyorum.
Her şey Altay Akkor un güzel eşi nin yaşadığı korkunç olayla başlıyor. Altay Akkor
Ahh, dilerim dediğin gibi hikayesi seninkine benzeyen "son kız" sen olursun.
Kitabı okurken sanki kurgu bir filmi izliyor gibi oluyorsunuz. Ancak bu yaşananların hepsi gerçek. İnsanlar bir yerlerde acı çekiyor ve tüm dünya buna neredeyse sağır ve dilsiz.
Kitabı okurken içinizin yandığını, elinizden bir şey gelmediği için üzüldüğünüzü, şuan yaptığımız bizim için basit olan şeylerin insan hayatında ne kadar değerli olduğunu anlamak için bu kitabı okumalıyız.
Kitabı okurken biraz sabretmeniz, sinirlerinize, öfkenize, duygularınıza hakim olmanız gerekecek.
Benim için kıymetli bir yere sahip oldu bu kitap.
Herkesin okumasını tavsiye ediyorum.
Okuduktan sonra ne okudum ben dedirten bir kitap. Kaç karakter var bilmiyorum belki on belki fazla. Hepsi birbirinden bağımsız çeşitli hayatlarda kitap bu karakterin hayatlarını beklentisini arzularını çoçukluklarını ince ince dokuyor ki sizde kitapta var olan karakterinden biri oluyorsunuz.Koca dünyada size biricikliğinizi değil bütünlüğün içinde nasıl bir parçayı tamamladığınızı sunuyor.
Seriyi genel olarak seviyorum ve yazarın dili konusunda hemen hemen memnunum. Bu seri hem güldürdü mü dibine kadar güldürüyor hem de ağlattı mı sonuna kadar darma duman ediyor; ortası pek yok. İkinci kitap ise duygusal olarak zorlayıcı bir şekilde bitmişti, haliyle karakterlerin birbirlerine geri dönüşü nasıl olacak aşırı merak ediyordum.
Kitap, biraz geçmiş daha çok günümüz şeklinde. Helin'in Yankı'ya farklı bir bakış açısıyla bakmasını ve aslında herkesin önceliklerini ya da kişiler konusunda duygusal düşüncelerini netleştirdiği bir kitaptı. Koza, düşman kisvesinde hayatlarına girmiş olsa da, artık kendisini bile bunu yeterince inandıramıyordur. Herkesin sırları biraz daha ortaya dökülürken hem birbirlerine daha bi' kenetlenip hem de bazı kopukluklar yaşamalarına sebep oluyor. Bir de asıl düşmanların tamamen gün yüzüne çıkmasıyla artık yeni planlar kuruluyor.
Yazarın her kitapta bize çok fazla belirttiği gibi yetişkin olmak zorunda kalmış çocuklar hepsi. Bu sebeple bazen fazlasıyla absürt şeyler yaşarlarken bazen de fazlasıyla yıkıma dönüşüyorlar. Her bir karakter geçmişiyle yüzleşiyor. Bazı yerlerde fazlasıyla iç monolog okumak zorunda kalmak sıkmadı, desem yalan olur, açıkçası bu kadarına gerek yoktu bana kalırsa. Onun dışında kitabı tabii ki beğendim ve artık tam anlamıyla savaşmalarını umuyorum.
Bu kitaptan sonra kendime bir dua defteri edineceğim İstediğim her şeyi yazarak, çizerek isteyeceğim. Evet akıcı bir kitap içinde insanların yaşantılarından örnekler de vermiş ama ben emin olamadım, ön yargılarımı kıramadım o yüzden rezonans alanına giremeyeceğim sanırım
İşin şakası bir yana hayat bana hiçbir şeyi altın tepside sunmadı her şeyi çok zorlayarak başardım ama en nihayetinde başardım. Özellikle KPSS süreci beni çok yıpratmıştı ben sınava çalışırken ya bir kaza, hastalık ya da bir vefat durumu oluyordu. Sınavla sınırlandırmayayım bunu genel mahiyette anlatayım: Üni sınavına girecekken babam kaza geçirdi 10 gün yoğun bakımda kaldı falan. KPSS sürecinde dedem vefat etti, yine KPSS ye hazırlanırken darbe oldu ertelendi sınava girmeye 3 gün kala kuzenim vefat etti, nişanım olacak babamın kuzeni vefat etti. Kardeşim düğünü olacak kayınbabam rahatsızlandı, kuzenimin düğünü olacağı zaman kayınbabam yoğun bakıma kaldırıldı. Neyi istediysem korkarak istemeye başladım artık hep hevesim kursağımda kaldı. Hayat beni hep zorladı şimdi tüm bunları bir deftere yazmak yerine buraya yazıp resetleneyim ve yeni bir ben, yeni bir baht ile başlayayım. Hayatı seviyorum, gülmeyi, kahkaha atmayı da çok seviyorum Rabbimden gelenlerin hepsi baş-göz üstüne ama daha pozitif olarak hayata bakış açımı değiştirmek istiyorum
19.yüzyıl klasiği olan Gurur ve Önyargı romanı, ünlü İngiliz yazar Jane Austen tarafından kaleme alınan, karakter betimleri oldukça zengin bir eserdir. Yazar Austen yaşadığı dönemdeki diğer kadınların aksine iyi bir eğitim almıştır ve en büyük destekçisi de babasıdır. Romanlarındaki dikkat çekici noktalardan biri de eserlerinin başkahramanlarının
Yani gerçekten büyük bir hayal kırıklığı. Yine hiçbir şey anlatmadı yine bir gün düşmanken öbür gün aşık oldular. Bir de sanırım fazla zengin insan okumayı sevemiyorum ben sınıf kinim azıyor. Neyse öncelikle ben gerçekten de smut okumayı sevmiyorum bıktım artık hepsi aynı. Düşman smut aşk smut bir sorun çıkıyor çözümü ne tabiki bir tutku fırtınası ve smut. Aslında belki bu düşmanlık işi daha derin işlenseydi ve kadın karakter kendini nişanlılığa bu kadar çabuk adapte etmeseydi daha çok sevebilirdim. Kitabın başında bir konusu vardı geldik 100 küsürüncü sayfaya ve birden kitabın konusu yok oldu resmen. Çarpık serisinin de ilk kitabını okumuştum ve o bu kitaptan da beterdi. Sorunu yazarda ve yazarların smut sevdasında bulmaya karar verdim
SOKAK NÖBETÇİLERİ♡♡♡
İkinci kitabın son sayfalarından hatırlayacağınız üzere Yankı’nın Helin üzerinde bıraktığı o etki çok büyüktü ki bunu kaldıramayarak onlardan uzaklaşma isteği duydu. Beni bilen bilir ben iki kitapta da Yankı’ya ısınamayan biriydim çünkü hareketleri, bir gün çok iyi bir gün çok kötü davranması beni tilt ediyordu ancak üçüncü kitapta kendini
Begüm Albayrak ile tanışma fırsatımız olmadı ama konuşma fırsatımız oldu. Kitaptan önce yazarı konuşmak isterim. Adı yazar ama kendisi arkadaş gibidir. Egosu olmayan insanlara hep bayılmışımdır. Begüm, o insanlardan biri. Yazdığınızda hiç duraksamadan yazar, sohbet etmek istediğinizde sizinle sohbet eder.
Gelelim kitap yorumuna. Bu kitap çıkmadan önce bölümleri okumuştum ve orada da beğenmiştim. Şimdi elimde ve sayfaları çevirerek okudum. Heyecanla okudum ama hemen bitiremedim. Malûm çalışan biri olarak zor tabii birde RS'ye girince böyle oluyor.
Kitap okunması gereken kitaplardan biri. Raven ve Tiger içinde okumuş olabilirim Bunu itiraf etmesem olmazdı.
Kitabın aksiyon bölümleri, ekibin Morylerle olan kapışmaları, Raven'in gücü hepsi harikaydı. Doğrusu çok etkilendim.
Sabırsızlıkla ikinci kitabını bekliyorum.
