Tarih tanıklık etti ve etmeye her daim gebe...
"Aşk aklı devreden çıkarır;
insanı delirtebilir,intihara sürükleyebilir,savaş çıkartabilir,katil edebilir,taçları devirebilir."
Allah'a ve ahiret gününe iman ettiğini ikrar eden her mümin her daim bilmelidir ki canlı veya cansız, insan ya da hayvan her varlığa nasıl bir zulüm ve hakaret yaparsa yapsın Allah bunu görür, bunu bilir, bunun hesabını sorar ve cezasını verir.
Sayfa 84Kitabı okuyor
Evrenin her hareketi, her kıpırtısı, her hışırtısı, her uğultusu tumturaklı bir söz gibi anlamla, aşkla bestelenmiş bir şarkı gibi ahenkle düşüyor kulağımıza.
Ve kalbimiz, o ahengin içinde her daim anlam arıyor.
Sayfa 79Kitabı okuyor
Eğer sizler dünyanın, sizi meleklerle ağırlayan bir saray olduğunu düşünüyorsanız çok yanılıyorsun.
Dünyanın aslı şeytandır bunu unutmayın.
Bu yüzden her daim iyi niyetinizden vurulacak, her daim iyi niyetinizden suistimale uğrayacaksınız.
Ne güzel demiş Mevlana:
"İte şeker verirsen bu onu zehirler"
Eğer bu böyle olmasaydı, şurada totalde yapılmış 10 milyon paylaşımın en az 9 milyonun da her şeyden şikayet ve viyak viyak ağlama sesleri duyulmazdı
Allah bizi yolunda, şükründe, zikrinde, hüsn-i ibâdetinde daim, din-i mübinine hizmette kaim eylesin! Ancak O'na dayanınız; ancak O'ndan yardım dileriz. Amellerin seyyiatından, nefislerin şerlerinden, her kötünün her türlü kast ve kötülüğünden O'na sığınırız. O bize kâfidir. Hasbünallâhu ve ni'me'l-vekîl, ni'me'l-mevlâ ve ni'me'n-nasîr, ğufrâneke rabbenâ ve ileyke'l-masîr.
Sayfa 106
İnsan her daim umut ve erteleme içindedir. Ya ileride iyi olacak ya da keşke böyle yapsaydım diyerek her daim hayatını ziyan eder. insan umutsuz olduğunda, onu bile ziyan eder. Hayat, şimdi çok büyük bir zenginliktir. Fakat biz bu zenginliği ya geçmiş ya gelecek olarak erteleriz
ya da umut içinde kendimizi kandırırız.
Sayfa 37Kitabı okuyor
İnanan insanlar her daim inançlarını duyurma yoluna gitmişlerdir. İnanç doğası gereği insanın içinde kalamaz, taşar.
fakat inanç, herkes için her daim mübarek olsun, gücünden yararlananların yolu üzerindeki dağları bir kenara ittiği gibi, onları çok daha azgın sulardan bile hiç ıslanmadan geçirtebilir.
Sayfa 10 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
