...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı... ve
Niye hep aynı kişi olmayı bekliyorsunuz ve niye aynı kişi olmadığınızda kendinizi tutarsız olarak yargılıyorsunuz? Çok basit ya, kimi günlerde sabah duş almak iyidir, kimi günlerde uyumadan önce duş alırsın ve bu iyidir. Her zaman iyi olan değişir. Her gün aynı insan değiliz. Eskiden değişmeme özelliğime "karakter"derdim.Yemin ederim ki bu bir yanılgı, karakter bambaşka bir şey.İnsan esnek bir canlı. Değişir,vazgeçer,aklı kayar,dönüşür. Bunlar karaktere dahil.Yeri geldiğinde kendi iyiliğin için kendi fikirlerinden vazgeçebilmek asıl mesele. Zaten her şeyi başımıza bu "olduğum insan olmalıyım" katı felsefesi getiriyor. Yahu olduğun insan diye bir şey yok. Sen daha olmadın, dur bir sakın ol. Gevşeyin ya, yol bu, uzar kısalır, bir gün öylesindir bir gün böyle. Hep aynı insan olacaksan ömür niye var?
Reklam
İşte Şemsi Tebrizi’nin Aşk romanında geçen 40 kuralı.
31. kural : Hakk’a yakınlaşabilmek için kadife gibi bir kalbe sahip olmalı. Her insan şu veya bu şekilde yumuşamayı öğrenir. Kimi bir kaza geçirir, kimi ölümcül bir hastalık, kimi ayrılık acısı çeker, kimi maddi kayıp… Hepimiz kalpteki katılıkları çözmeye fırsat veren badireler atlatırız. Ama kimimiz bunda ki hikmeti anlar ve yumuşar; kimimiz ise
Dudakların ağzımda gözyaşı mührü... Ömür Hanım, öyle bir acı ki bu, ölen yaşayanda her gün yeniden ölüyor, yaşayan ağlamadan kimseyi sevemiyor.
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz Sessizce
Birilerini mutlu etmek yahut onları üzmemek için geçirdiğimiz günler olmuştur. Kimilerinin ömrü böyle geçmiştir. Ne üzücü.
İlber Ortaylı
İlber Ortaylı
: "Ne yaşadıysanız yüzünüze yansır. İnsanın yüzü bir kitap gibi okunabilir. İfadeniz bomboşsa da hiçbir şey yaşamadığınız fark edilir. Bundan kurtulmak mümkündür; yaşayın, monotonluktan uzaklaşın, gezin, görün,
İnsan, insanlığını yavaş yavaş şöyle yitiriyor: Hiçbir vakit yaptıklarının karşılığını görmeyerek. Bir kedi, başı okşandığında gözlerini kısıyor; güneş batınca suladığımız fideler bir gün çiçek açıyor fakat insan... İnsan öyle mi? Marjan Kamali, "Bazı insanlar neden ruhumuza yerleşiyor, boğazımıza düğümleniyor, zihnimize kazınıyor?" diye
Reklam
Ağzımızdan çıkan sözlerden bir ömür mesulmüşüz gibi bir çağdayız. Ne tuhaf. Hâlbuki insanın fikri de değişir zihni de, aksi hâlde sözlerimizin mahkûmu olmaz mıydık? Mehmet Celal, "Bir gün gelir, uçsuz bucaksız denizlerin hiddetli dalgaları bile çırpına çırpına bir sahilde kırılır, düşer. Zaten hayat böyle değişmese yaşamak neye yarar?"
Anneler gününü bir güne sığdırmayıniz, en sevdiğiniz gün bugün olmasın, hediye alacağınız gün bugün olmasın, her zaman sevin; ömür boyu sevin.
Yaşamak
Yaşam 4 harften oluşur Bazen 4 bin yıl bazen 4 gün Bazense ömür boyu Böyle dediğime bakmayın Kelebekler 1 gün yaşıyor o güzelliğe ramen İşte bendeki de bir kelebek misali Kaç saat veya kaç gün yaşarım bilemem Belkide kozalak içindeyim ölümü beklerken Karanlığı severim ben aydınlıklar sizin olsun Çünkü karanlık bence daha saf ve temiz Karanlık sizden daha gerçek Karanlık daha cesaretli Aydınlık gösteriş demek Aydınlık menfaat demek Aydınlık yalan'dan gülmek demek Asıl güzel olan karanlık bana göre çünkü yaşam son bulunca her yer karanlığa bürünür işte bu yüzden karanlık daha gerçek ÖMER FARUK AS
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.