HAYAT YOLU;
Söylemek istediğim o kadar çok şey var ki...Hikayeye dair,yazara dair...duygu ve düşüncelerime dair...
Bu anlarımlarımın eksik kalmasından endişe duyuyorum bir bakıma...
Öncelikle Sayın Bezmen' e minnetimi ifade etmek istiyorum bana tarihi kitaplarını sevdirdiği için.Kahramanlarını ailemden biri yaptığı için.
Her okuduğum eserde de hikayenin
Kancığı Öldürdüler
Her biri birbirinden güzel, birbirinden farklı 17 hikaye, karakter, olay… Bu hikayelerin hepsi birtakım tarihi gelişmelerin neticesinde yaşanıyor. Tüm hikâyeler Meksika Devrimi’nden (1910-1920) sonraki zamanda geçiyor. Devrim tüm hikâyelerin çıkış noktası olarak gösterilebilir. Aynı şekilde Cristero Savaşı (1926-1929) da Devrim kadar önemli bir
KOZASINDAN ÇIKAMAYANLAR
Memleket Hikâyeleri Refik Halid’in Anadolu’ya sürgün edildiği zamanlarda yaşadıklarından ve şahit olduklarından beslenerek kaleme aldığı, Osmanlı’nın son yıllarında halkın ahvalini anlattığı hikâyelerden oluşan bir kitap. Kitabın MEB 100 temel eserler listesinde de bulunuyor oluşundan mütevellit farklı beklentilerle okumaya başlasam da, ben
Bir çok türü içeriğinde bulabileceğiniz sevgili @caglameydanazakli kaleminden #sarvan kitap yorumuyla geldim bugün. Bir çok tür dememin sebebi kesinlikle anlatım tarzı. İçeriğinde fantastik, hikaye ve bence en çok kişisel gelişim ögelerine yer verilmiş. Bende güzel bir yer edindiğini söylemek isterim.
Konusundan kısaca bahsedecek olursam; Sarvan ninesinin anlattığı masallarla büyümüş bir karıncadır. Ninesini kaybettikten sonra ninesinin bahsettiği devler ülkesini bulmak için bir yolculuğa çıkmaya karar verir. Yolculuk boyunca yaşadıkları, öğrendikleri ve tanıştığı her insandan hayatına kattıkları onu bambaşka hayal ve akıl diyarlarına götürür.
Bu yolda karşılaştığı her durumu ben hayat basamakları şeklinde adlandırdım. Hayatın bize neler getireceğini veya bizden neler götüreceğini bilemeyiz. Kitapta Sarvan üzerinden bir çok konuda kendimi, hayatımı sorguladım diyebilirim. Ona kattığı her anlamı, banada kattı. Bu yolculukta Sarvan'a yaren olmak çok keyifliydi.
Yazarımızın yazım dili muazzam akıcı. Betimlemeler, verilen alt mesaj olduğu gibi anlaşılabilir nitelikte.Ben ilk kitabın adının anlamını araştırarak kitabı okumaya başlamıştım. Sarvan Fars dilinde deveci anlamına geliyormuş. Adı ve konusuyla yakalanan uyumuda çok sevdim. Sanırım bir son değil bu kitap için. Bir devam kitabı olacak gibi görünüyor. Bence sizde Sarvan ile bu yolculuğa katılmalısınız.
Misbah Hicri'nin kaleme aldığı "Coğrafya kaderdir " kitabı Daha önceki yazmış olduğu gazete yazılarının bir araya getirilmesi ve yazılara yeni eklemler yapılmasıyla oluşturulmuştur. Kürt sorununu ve Kürtlerin yaşamış olduğu sıkıntıları kaynakları ile ortaya koyuyor. Incelemeyi kitap hakkında yazılmış güzel bir yazı ile bitireyim . Size
Huzursuz bacak... Ah ne kötü bir rahatsızlıktır, yakınlarımdan bilirim. Eseri alırken acaba huzursuz bacak sendromuyla uzaktan yakından bir alakası var mıdır hikâyenin diye düşünmedim değil. Garip ama bir sendrom etrafında güzel bir hikâye kurgulamış Mustafa Kutlu. :)
Eserde yer alan baş kahramanımız yurtdışında doktorasını tamamladıktan sonra ülkesine döner ve işte o zaman hayat kariyeri başlar. Türkiye'nin acınası durumunu görünce huzursuz bacak sendromu kahramanımızın kapısını çalar ve böylece hikâyemizin ismine konuk olur bu sendrom.
Huzursuz bacak olgusu etrafında yazar ülkenin pek çok sorunundan dem vuruyor kitapta. Ülkesine hizmet etme aşkıyla yanan, kendi ülkesinde adam yerine konulmamasına veyahut torpile, ikiyüzlülüğe boyun eğerek çalışmasının söylenmesine rağmen dik duruşunu bozmayan bir kahramanın hayat hikâyesiyle tanışıyoruz eserde. Ayrıca alaturka bir yaşam ile alafranga bir yaşamı kıyaslama imkânı veriyor okuyucuya anlatılanlar.
Kitap içerisinde altı çizilebilecek çok tatlı cümleler mevcut. Bunun yanı sıra "Her zamanki bizim Mustafa Kutlu" diyebileceğiniz tarzda yine hoş bir eser. Her ne kadar bir Mavi Kuş olmasa da okunmaya değer bir hikâye olduğunu düşünüyorum. Okumayı düşünenler için şuraya bir alıntı bırakalım. :)
"Çağımızda dürüst adam kaldı mı?
Artı yanında hediye olarak bir miktar saflık. Alaturka bir hediye ama olsun.
Bütün bunlardan öte sadakat."
