Bilmediğini Varsaymak İlkesi ve Atatürk
Herhangi bir konuda geçerli açıklamalara varabilmek ve İstediğimiz sonuçları verebilecek eylemlerde bulunabilmek için, o konuda önceden edinmiş olduğumuz bilgileri bir an için bilmiyormuşuz varsayıp yeniden doğrulamasını yapmak da gerekir. Çünkü yanılmak her zaman olasıdır. Çok bilen çok yanıkır özdeyişinin de anlattığı gibi, her şeyin değişmede olduğu şu dünyada, hiçbir bilgimizi her zaman için kesinlikle doğru sayma yanılgısına düşmemek gerekir.
Prof. Dr. Özer Ozankaya 7.BasımKitabı okuyor
Akademik Ünvanların Açtığı Yan Etki:Taklit
Müfredatlı eğitim kurumları özünde hiyerarşik yapılardır. Sertifikasyonun amaçlarından birisi hiyerarşik statüyü göstermektir. Halk nazarında çoğunlukla bunun bilgi düzeyi ve aynı konuyu konuşanlar arasında daha doğruyu konuşanı tespit etmekte faydalı olduğu düşünülür. Oldukça spesifik bir konuyu tartışan ve aynı konuyu çalışmış iki kişi
Sayfa 121Kitabı okudu
Reklam
"Bir şey mi istemiştin?" dedi. "Ben..." Ne istiyordu? "...anlamak istiyorum." "Neyi? Yaşamı? Evreni?" "Senin olayın ne bilmek istiyorum," dedi. "Benim olayım? Olay derken?" "Söylemediğin bir şey var," dedi Stevie. "Bir şey..." "Senin de söylemediğin bir şey var,” diye karşılık verdi David. "Neden öpüştüğümüzden bahsetmiyorsun?" "Onunla ilgili ne söylemem gerekiyor ki?" dedi kıpkırmızı yüzüyle. "Vay be, şu kızarma olayıyla başın sahiden dertte. O konuda biraz çalışsan iyi edersin." Stevie, kafasını sinirle yukarı kaldırdı. "Neymiş o konuşmamız gereken?" dedi. "Teknik mi?" "Olabilir. Bence seninki iyiydi. Dilinle keşfetmeyi gerçek- ten seviyorsun. Her parçan bir dedektif olsa gerek..." "Tamam!" dedi Stevie. "Hoşça kal." "İnsanları gıcık ediyorum," dedi David. "İnan bana. Farkındayım. Başka seçeneğin yoksa iletişim kurmanın en etkili yolu bu. İçeri kapıdan giremiyorsan pencereye taş atarsın. Ve bence bu senin için de geçerli."
Ephesus YayınlarıKitabı okudu
Gerçek bir demokrasiden söz edebilmek için, halkın her konuda gerekli, yeterli ve tarafsız bilgiyle donatılması zorunludur. Kamuoyundan bazı şeyleri gizlemek ya da kamu yararı ve ülkenin çıkarları açısından, kimi gerçekleri saklamak gibi alışkanlıkların önü alınmalıdır. Ancak iş bununla bitmemektedir. Bir de haberlerin ve bilgilerin çarpıtılarak sunuluşu vardır. Bu, yalnızca sokaktaki normal vatandaş için değil, birçok parlamenter, hükümet insanı, general ve ekonomi yöneticisi için de geçerli olan bir sorundur. Hükümetin çeşitli organlarının ürettiği ve haberleşme araçları ile yayılan bazı gerçekdışı olgular, toplumdaki çoğu kişinin, hatta yetkililerin bile eksik, dahası yanlış bilgi almasına, böylelikle de yetersiz, bazen de yanlış düşünmelerine yol açmaktadır. Ne yazık ki, yetkili kişilerin çoğunda çıkarcı bir zekâ vardır. Ayrıca, yüzeyde etkili olan güçlerin arkasındaki, onları yönlendiren asıl güçleri göremedikleri için de, gelecekteki gelişmeleri hiç hesaplayamazlar. Tek yapabildikleri, kendi açgözlülüklerini ve sahtekârlıklarını "Watergate" ve "Lockheed" olaylarında gördüğümüz gibi, gizlemeye çalışmaktan ibarettir. Ama dünyayı bir felakete iten ve acilen çözülmesi gereken sorunlar öylesine çok ve öylesine karmaşıktır ki, namuslu ve zeki bürokratlar bile, tek başlarına bu işin üstesinden gelemezler.
Sayfa 239Kitabı okudu
İstikrarın Önemi
Plan ve istikrarın önemini en kolay anlatabileceğim örnek şudur:Hiçbir tarih tahsili olmayan bir insan düşünün.Bu kişi 20 yaşından itibaren hobi olarak her gün günde 15 dakika Osmanlı tarihi kitabı okuyor olsun.Yılda 91 saat okuma eder.Bunu 60 yaşına kadar sürdürdüğünü düşünelim.Yaklaşık 3600 saat Osmanlı Tarihi okumuş olur.Normalde aynı konuyu bu
Sayfa 88 - Tin YayınlarıKitabı okudu
Ölüm olasılığı çarpıcı bir şekilde sonsuza dek hayatta olmayacağımızı hatırlatarak bizi zaman çarkının tekdüzeliğinden çekip çıkarıverir. Bu durum yaşadığımız anı ciddiye almamızı sağlar, Türk atasözü "Yarın ola hayrola" artık bizi rahatlatıp geçerli bir mazeret sunmuyor; insan sonsuza dek bekleyemez. Halihazırda hayatta olduğumuz gerçeği günün birinde öleceğimizi yüzümüze çarpar: o halde neden bu zamanı en azından ilginç bir şeyler yaparak değerlendirmeyelim? Eski Ahit'in sözde kinik şairi Ecclesiastes bu konuda son derece gerçekçidir. Sürekli olarak "her şey beyhudedir" derken bir yandan da bilge kişinin gelecekteki ödül ya da cezaları beklemeyeceğini ifade eder. "Çalışmak için eline ne geçerse" diye devam eder Ecclesiastes, "Var gücünle çalış. Çünkü gitmekte olduğun ölüler diyarında iş, tasarı, bilgi ve bilgelik yoktur".
Reklam
246 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.