Sonra sessizliğe gömüldü. Yel uğulduyordu, eski ahşap pervazları sarsıyor, karşıdaki
ağacın dalları havayı çizmek istercesine titriyordu.
Ansızın kollarını göğe doğru kaldırdı, ellerini bir orkestra şeå gibi sallayarak şöyle dedi:
“Ve sonra hayata şükrediyorum! Ağaçlara, çuha çiçeklerine, boraya, üveyiklere ve serçelere,
çocuklara, otlara şükrediyorum ve tümünü kutsuyorum! Çünkü her şey kutsaldır ve bir
lütuftur.”
Sayfa 139