280 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 günde okudu
OKUMANIZ TAVSİYE EDİLİR...
HERKESE MERHABALAR Aslında birkaç satırla anlatılamayacak büyüklükte bir şairdir TARANCI, buna rağmen onun şiir dünyasını bir nebze olsun burda söze dökmeye çalışacağım. (ne kadar başarabilirsem.). Tarancı’nın günümüz gençlerinde “Otuz Beş Yaş” şiir hariç pek bilinmediği ve değerinin bilinmediği kanaatindeyim. Kahve ve çay edebiyatı yapanların
Otuz Beş Yaş
Otuz Beş YaşCahit Sıtkı Tarancı · Can Yayınları · 202011,7bin okunma
Helen Keller’in o meşhur sözü…
“Başkalarının gözlerindeki ışık benim güneşim, Kulaklarındaki müzik senfonim, ve dudaklarındaki gülümseme mutluluğum. Bilgi; sevgidir, ışıktır ve görmektir..” Helen KELLER Bakan körler, işiten sağırlar ve konuşan dilsizlerle dolu olan bu dünyada, o gören bir kör, duyan bir sağır ve kendini ifade edebilen bir dilsizdi...
Reklam
Bu ikilemin nasıl çözülebileceğine dair tuhaf bir örnek olarak, Çinlilerin düzmece bilimi “geomantik”i ele alabiliriz. Bu, peyzajın etkisine dair karmaşık bir bilgidir, profesörlerce sistematize edilir ve yorumlanır. Bu bilim; tehlikeli boşlukları görsel olarak dolduran tepelerin, kaya ve ağaçların kontrol ettiği kötülük rüzgarları ve göllerin, akıntıların ve kanalların çektiği iyi su ruhlarıyla ilgilenir. Çevredeki öğelerin, içlerinde taşıdıkları ruhu yansıtır bir formda oldukları düşünülür. Bu ruh kullanışlı olabilir, pasif ve kullanışsız da olabilir. Bir noktada yoğunlaşmış veya dağınık olabilir, derinde veya yüzeyde, saf veya karışık, zayıf veya güçlü olabilir, kullanılması gerekebilir, kontrol edilebilir. Bitkiler, çevre koşulları, tepeler, taşlar vb. tarafından geliştirilmiş olabilir. Yorumlar daha da çoğaltılabilir ve karmakarışıktır, sonsuz bir alandır bu ve uzmanları her bakımdan ele alır. Bu düzmece bilim gerçeklikten kopuk olsa da amacımıza uygun iki yönü vardır. Çevrenin açık bir şekilde analiz edilmesini içerir; yeni anlamlara, yeni şiirselliklere açıktır, geliştirilmesi her zaman mümkündür. İkincisi ise dışsal formların kullanımına, kontrolüne ve çağrıştırdıklarına yönelir; insanoğlunun sezgileri ve enerjisi evreni yönetir ve değiştirebilir demektedir. Muhtemelen, imgelenebilir bir çevre yaratmanın, boğucu ve sıkıcı bir iş olmadığına dair ipuçlarını da içermektedir.
Sayfa 157
80 syf.
10/10 puan verdi
'Sana, beni asla tanımamış olan sana'(spoiler içerir)
Herkese merhaba yeni bir inceleme ile karşınızdayım . Kitabı beğendim ,dili akıcı , okurun merakını diri tutabilecek bir kitaptı. Fazla uzatmadan kitap hakkında incelememe geçmek isiyorum. Yüreğinize dokunması dileği ile... Esrarengiz genç kadının ünlü yazar r. ile tek taraflı ilişkisi, ki ne platonik aşktır bu ne de normal bir aşk ilişkisine
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Panama Yayıncılık · 2019226,9bin okunma
Miladî 6.yüzyılda mı yoksa, miladî 21.yüzyılda mı Hubeyb olmak daha zor?
Genelde biz sahâbe ile aramızdaki farkları ortaya koyarken, neden onlar gibi dini yaşayamadığımızı sorgularken en başta söylediğimiz şey, onların Efendimiz (sas) ile aynı zamanı ve aynı mekânı paylaşma bahtiyarlığına erdiklerini, sohbet-i risaletin, meclisi nübüvvetin çok farklı bir atmosferi olduğunu bunun da sahâbenin dünyasına olumlu katkılar
Sayfa 117 - siyer yayınları
Nazlı Çiçek
Ben bir deli rüzgar sen nazlı çiçek Her sabah busemle yoklarım seni Gerçek kadar rüya düş kadar gerçek Bir anın içinde koklarım seni Kalbime gel eşiğinde dur desem Kapıyı bul el sürmeden vur desem En sonunda gel içeri gir desem Gelme git, bir ömür beklerim seni Tam giderken vuslat bana ar desem Yar mı aşktır aşk mı daha yar desem Çözen gelmez aşka dair sır desem Çözüp gel sinemde saklarım seni Çek yeter kalbimden ellerini çek, Terk edip gitmezsem bu aşk bitecek Hani bir sır vardı ey nazlı çiçek Fırtınan olursam haklarım seni
Serdar Tuncer
Serdar Tuncer
Reklam
1.000 öğeden 181 ile 190 arasındakiler gösteriliyor.