Muhammed Zekeriyyâ heyûlânın ezelî olduğuna şöyle delil getirmiştir: Bir şeyin şey olmayandan (hiçten) meydana gelmesi imkânsızdır. O der ki, şey olmayandan şeyi meydana getirme anlamına gelen el-ibdâ‘, şeyin Sâni‘i (Allah) için bileşiği meydana getirmekten daha kolaydır. Yani eğer Allah âdem soyunu bir yaratışta tam olarak yaratsaydı, amacını gerçekleşmesi için, kırk yıl içinde [gelişmesini tamamlamış olarak] bileşik yaratmaktan daha uygun olurdu. Bu onun ilk öncülüdür. O der ki, hikmet sahibi Sâni‘ (Allah), fiilini en kolay ve en yakın bir tarzda icraya kâdir ise, amacına en uzak olanı en yakın olana tercih etmez. Bu onun ikinci öncülüdür. Sonra o, bu iki öncü-lün sonucu olmak üzere der ki, o halde varlıktaki her şeyin âlemin Sâni‘inden meydana gelmesi terkip şeklinde değil ibdâ‘ tarzında olması gerekir. Fakat görünen bunun aksi bir durumdur ve eşya ibdâ‘ tarzında değil terkip şeklinde meydana gelmektedir. Bu durum ise onun ibdâ‘a kâdir olmamasını gerektirir. Çünkü âlemde meydana gelen her şey ancak unsurların bileşiminden oluşmuştur, onların da aslı heyûlâdır.
Sayfa 270Kitabı okudu
İnsanlar dini inançları konusunda sarsılmazlar ve buna yaklaşan başka bir şey yoktur. Bir tartışma esnasında bir insanın, İsa Peygamberden, Tanrıdan ya da Allah'tan (ya da bir insan bu yüce varlığa her ne isim veriyorsa) daha güçlü olarak öne sürebileceği bir başka müttefik yoktur. Ancak her güçlü silahta olduğu gibi, kişi, kendi yararı için Tanrının ismini idareli bir şekilde kullanmalıdır. Ülkemizin her tarafında çoğalmakta olan dini gruplar, dinsel nüfuzlarını mantıklı kullanmamaktadırlar. Bunlar, devlet yöneticilerini, yüzde yüz kendi politikalarını izlemeye zorlamak için çalışmaktadırlar. Eğer bu dini grupların ahlaki görüşlerinin herhangi birisine katılmıyorsanız, şikâyet ederler, sizi para veya oy kaybına veya her ikisine birden uğratmakla tehdit ederler. Eğer ahlaklı birisi olmak istiyorsam A, B, C ve D ye inanmam gerektiğini söyleyen politik vaizlerden cidden yoruldum. Bunlar gerçekten kim olduklarını zannediyorlar? Ve ahlaki inançlarını bana zorla kabul ettirme haklarını nereden aldıklarını düşünüyorlar?
Reklam
AKİDEVİ KONU!!!!
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem 'e gönderdiği mektubun kendisine ait olduğunu bildirmesi ve karşı tarafın gönderilen mektuba itibar etmesi için kendisine ait bir mühür kullanması gerektiği bildirildi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de, üzerinde "Allah'ın Rasulü Muhammed" yazılı gümüşten bir mühür edindi. Bundan sonra Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem gönderdiği bütün tebliğ mektuplarında bu mührü kullandı. Bu olaydan çıkarılacak önemli dersler vardır. Bunlar: 1- İslam'a aykırı olmaması şartıyla diğer milletlerce kabul edilen bazı uluslararası protokol kaidelerine uymak, İslam akidesine zarar vermez. Bu, kafirlere benzemek kapsamına girmez. 2- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemîn, gönderdiği mektupları kendi eli ile yazmamasına rağmen altlarına mührünü basması, bu mektupların kendisine ait olduğunu ve içindeki her şeyi kabul ettiğini gösterir. Zamanımızda kullanılan imza, kaşe, parmak izi gibi işaretler de aynı manayı ifade eder. Yazılı bir kâğıdın altına imza, mühür, kaşe, parmak izi veya insanlar arasında kabul manasına gelen herhangi bir işaret konulduğunda, o kâğıtta yazılı olan her şey işareti koyan kişiyi bağlar ve bu işaret o kişinin metin içinde yazılan her şeyi kabul ettiğini gösterir. İşte bu sebeple Müslümanların, yazılı herhangi bir kâğıdın altına imza atmadan önce onu çok iyi okumaları ve İslam akidesine aykırı olan yazıların altına kesinlikle imza atmamaları gerekir.
24. Yüce Allah'ın Lütufları
Ebû Zerr el-Gıfâri radıyallahu anh'dan; o, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in (aziz ve celil olan Rabbinden) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kullarım, gerçekten Ben zulmü kendime haram kıldım. Onu aranızda da haram kıldım. O halde birbirinize zulmetmeyin. Kullarım, hepiniz dalâlettesiniz, kendisine hidâyet verdiğim
Sayfa 70
Evladım” dedi “Allah kötü diye bir şey yaratmaz. Güzelin elinden ancak güzel çıkar. Allah’ın var ettiği her ne varsa güzeldir aslında. Onlara kötü diye biz deriz. Misal ki içimizde sevmek diye de, nefret diye de duygu var. Bunların isimlerini biz vermedik mi? Biz demedik mi sevmeye güzel diye ve nefrete kötü diye? Allah hiçbir şeyi boşa yaratmaz ki. Hüznü de yaratan O derdi de yaratan O, gamı da kederdi de... Lakin bunların kötü olduğunu biz söylüyoruz. Hatta nefsimiz söylüyor desek daha doğru. Nefsimiz bize dünyayı unutturan her şeyi kötü farz ediyor ve ona inandırıyor bizi. Hüzünlenen insan Allah’ı hatırlar, derdi olan insan Allah’a sığınır, kederi olan Allah’tan yardım ister ya, işte nefsimiz bunu istemez. O vakit bunlar kötüdür diye vesvese verir gönlümüze. Biz de inanırız. Dünya insanın gözünü kör eden yer. Sırf dünyaya bakanın ve sırf onu görenin gözleri kör olsa ne keder! İnsan dünyayı nimet, ahreti zillet sayıyor. Nefsi buna inandırıyor onu. Ölmeyecekmiş gibi yaşa diyor. Ölümlü dünyada biraz da eğlen diyor sana. Ve insan inanıyor buna. Onun için ölümü de bir dert sanıyor. Ölümü Allah yaratmadı mı? O vakit o da güzeldir. Yaşamak güzel lakin ölüm kötü öyle mi? Öyle değil. Yaşamayı kötü bilenler, hakir görenler de var ve ölümü vuslat bilip Azrail’i müjdeci diye bekleyenler de var” dedi ve sustu.
Sayfa 96 - Nesil YayınlarıKitabı okuyor
birini nefret edecek kadar çok sevmek diye bir şey var bu dünyada, “adını duymak istemiyorum, bir daha benim yanımda onu an­ mayın.” dedikten sonra saatlerce nerede, ne yaptığını merak edip durmak diye bir şey var. aşk ne garip şey değil mi? insanı kendisiyle savaşa sürüklüyor, sevginin nefrete karışması diye bir şey var dünyada. “görmek istemiyorum, bir daha arama.” dedikten sonra tekrar karşılaşmak için içten edilen dualar var. “duam kabul olsun, başka bir şey istemem.” diye konuşulup durulan, allah ile dertleşilen geceler var. aşk ne garip şey değil mi? dünyadaki her şeyi anlamsızlaştırabiliyor. nefretin, sevgiyi geçtiği durumlar var bu dünyada. “sevdiğim insan bu muymuş?” diye sorularla baş başa bıraktığı sabahlar var. aşk ne garip şey değil mi? çok sevdiğin birini, çok nefret ettiğin birine dönüştürebiliyor.
Sayfa 17
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.