Aynı gök kubbenin altında yaşadığımızı bilmekte yetiyor…
“Seni uzaktan seviyorum…” diye düşündü. Yaklaşmadan, anlatmadan, anlaşılmadan… Ben seni beklentisiz seviyorum. Hiçbir şey ummadan, talepte bulunmadan, hayal bile kurmadan. Kendi içimde taşıdığım, sessiz sedasız bir sır bu. Ben belki de senden çok bu sırrı seviyorum. Sırrın senden bile güzel çünkü, senden bile özel. Sırrın bir billur kadeh, kırılmasın diye yüreğimde taşıyorum. Sırrın nazenin bir mum alevi, sırf yanmaya devam etsin diye karanlığı gündüze yeğliyorum. Kimse bilmiyor, bilmesi de gerekmiyor. Hem kim ne anlar. Ateş bu, hep düştüğü yeri yakar. Bense ne bir şeyleri değiştirmek peşindeyim, ne bir yere varmak. Ne sahip olmak derdindeyim, ne kendimi kanıtlamak. Her şey olduğu gibi kalsın istiyorum. Ben hep bir sıfır mağlup olayım; sen hep uzak bir hayalden ibaret. Sen olduğun gibi kal. Ulaşılmaz. Dokunulmaz. Koklanılmaz. Ben olduğum gibi. Dünya olduğu gibi. Merkez Efendi’nin dediği gibi; “Her şey zaten dengede ve ahenkte, canım efendim. Her şey zaten merkezinde”…
"Allah dışındaki her şey bir hayalden ibaret değil mi?"
Reklam
Hayal dünyası
O dünyada insana her şey düzme bir seraptan, aldatıcı bir hayalden ibaret gibi değil, gerçeğin ta kendisi olarak görünüyor..
Ben hep bir sıfır mağlup olayım; sen hep uzak bir hayalden ibaret. Sen olduğun gibi kal. Ulaşılmaz. Dokunulmaz. Koklanılmaz. Ben olduğum gibi. Dünya olduğu gibi. Merkez Efendi’nin dediği gibi; “Her şey zaten dengede ve ahenkte, canım efendim. Her şey zaten merkezinde”…
"Allah dışındaki her şey bir hayalden ibaret değil mi?"
O nereye gitti?
Chris nereye gitti? O sabah bir uçak bileti almıştı. Bir banka hesabı, giyecek dolu çekmeceleri ve kitap dolu rafları vardı. O, bu gezegende belli bir zamanı ve mekânı dolduran, gerçek, yaşayan bir insandı ve şimdi birdenbire nereye gitti? Krematoryumun bacasından mı uçtu? O, geri verdikleri küçük kemik kutusunda mı? Tepedeki bulutlardan birinin
Sayfa 373 - AyrıntıKitabı okudu
Reklam
...dünyayı, hayatı, insanları, uğruna kavga edilen şeyleri, doğruluğu, eğriliği, iyiliği, kötülüğü... bir türlü anlayamadım. Dünya mı gerçek, biz mi yalanız? Gördüğümüz şeyler gerçekten var mı? Yoksa her şey hayalden mi ibaret? Bocalayıp durdum yıllardır. Hâlâ bocalıyorum.
Dünya efsane. Hep masal fakat efsane hakikate mi dönüyor, hakikat efsaneye mi? Mesele bu aralıksız döngünün düğümünü bulmakta... Yoksa hakikat adını verdiğimiz her şey hayalden ibaret midir?
Sayfa 98 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Selim Işık Günseli'ye veda mektubu
günseli, son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum. sevgilim, şeytan bilir nelere takılıyorum, neler düşünüyorum. günlerdir yatıyorum. hastalıktan mı bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim. evet aklım gene
Sayfa 521Kitabı okudu
Selim'in Günseli'ye Veda Mektubu...
. Günseli son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum sevgilim şeytan bilir nelere takılıyorum neler düşünüyorum günlerdir yatıyorum hastalıktan mı bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim evet aklım gene karışmadan
Sayfa: 531 - 537Kitabı okudu
173 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.