Bireyin, bağımsız kişiliği, insan neslinin genel baskısının donmaş belirtileri olarak görünür.
Sartre'ın Varoluşçuluğu* (Çev. Soner Soysal)
Kartezyen dünya, kendi rasyonelliği sayesinde bir arada tutulmasına karşın, aldatmayan Tanrı'yı hoş gördü; şimdiyse, dünya tam da özünde Tanrı'sızdır ve herhangi bir transendental sığınağa hiç yer bırakmaz. * Marcuse'nin İngilizce olarak yazdığı bu makale, ilk olarak, Sartre'ın Philosophy and Phenomenological Research dergisinde yayımlanmıştır (Herbert Marcuse, 'Existentialism: Remarks on Jean-Paul Sartre's L'Etre et le Néant', Philosophy and Phenomenological Research, Cilt VIII, Sayı 3, 1948, s. 309-36). Daha sonra, makalenin sonundaki 'Ek' bölümüyle birlikte, Studies in Critical Philosophy isimli kitapta 'Sartre's Existentialism' başlığıyla yayımlanmıştır (Herbert marcuse, 'Sartre's Existentialism', Studies in Critical Philosophy, İng Çev. Joris de Bres, Beacon Press, boston, 1973, s. 157-90). Makale daha sonra Modern Critical Thought (Herbert Marcuse, Sartre's Existentialism', Modern Critical Thought, ed. Drew Milne, Blacjwell Publishing, Oxford, 2003, s. 107-26) ve The Essential Marcuse (Herbert Marcuse, 'Sarre's Existentialism', The Essential marcuse, ed. Andrew Feenberg ve William Leiss, Beacon Press, Boston, 2007, s. 128-58) isimli kitapta tekrar yayımlanmıştır. (ç.n.)
Herbert MarcuseKitabı okudu
Reklam
Benjamin Péret
...şaire, içinde yaşadığı dünyaya bütüncül bir uyuşmazlıkla karşı çıkmıyorsa şair denemez....
Sayfa 40
. Büyük özgürlük ve tatmin sözleri, kampanya liderleri ve politikacılar tarafından ekranlarda, radyolarda ve sahnelerde telaffuz edildikçe, yalnızca propaganda, iş, disiplin ve rahatlama bağlamında anlam kazanan anlamsız seslere dönüşürler. ...
Öğrenci isyanı bu toplumu en hassas yerinden vurur; bu nedenle, tepki kin dolu ve vahşicedir.
Orfeus mitinden Proust’un romanına dek, mutluluk ve özgürlük zamanın yeniden-yakalanışı düşüncesi ile bağlanmıştır
Sayfa 167
Reklam
Eğer Prometeus zahmetin, üretkenliğin ve baskı yoluyla ilerlemenin ekin-kahramanı ise, o zaman başka bir olgusallık ilkesinin simgeleri karşıt kutupta aranmalıdır. Orfeus ve Narsissus (kendisine yakın oldukları Dionisos gibi: Egemenlik mantığını, us alanını onaylayan tanrının karşıtı) çok ayrı bir olgusallığı simgelerler. Onlar Batı dünyasının ekin-kahramanları olmamışlardır: Onlarınki sevinç ve doyumun imgesidir; buyurmayan ama şakıyan ses; sunucu ve alıcı tavır; barış olan ve utku emeğini sonlandıran edim; zamandan kurtuluş, ki insan ve tanrıyı, insan ve doğayı birleştirir.
Sayfa 123
Kadının güzelliği, ve söz verdiği mutluluk uygarlığın çalışma dünyasında öldürücüdür.
Sayfa 122
Savaş ve barış arasındaki, sivil ve askeri nüfuslar arasındaki, gerçeklik ve propaganda arasındaki ayrım bulanıklaşmıştır.
Sayfa 85
Ödipus durumunda saldırganlığın ilk nesnesi olan baba daha sonra saldırganlığın oldukça uygunsuz bir hedefi olarak görünür. Varsıllığın, becerilerin, deneyimlerin ileticisi olarak yetkisi büyük ölçüde azalmıştır; sunacak çok az şeyi ve dolayısıyla yasaklayacak çok az şeyi vardır. İlerici baba çok uygunsuz bir düşman ve çok uygunsuz bir “ideaL"dir—ama bundan böyle çocuğun ekonomik, duygusal, ve anlıksal geleceğini şekillendirmeyen her baba böyledir.
Sayfa 82
540 öğeden 521 ile 530 arasındakiler gösteriliyor.