Anneler Günü...
Açma kapımı, üşür yaralarım anne... Aklımın yangınlarına inat üşür yüreğim. Sorular, öğütler, dersler, kaybedişler… Titrek yüreğimde değeri yok hiçbirinin. Kapımı açan asi rüzgâr, içeri savurur anılarımı. Pervasızca odama dağılır zamanlar. Annemin kızgın sureti canlanır içimde. “Toplayacağım anne”, “Çocuk yanımı bulabilirsem, düzelteceğim
·
Puan vermedi
Dokunmadan kurudu irem Çöllere bir türlü yağamıyorum Yeni bir koşunun başlangıcında Biraz deprem sonrası Biraz şehir hülyası Bir kalp yangınından geriye kalan Siyah gözlerine beni de götür Artık bu yerlere sığamıyorum
Siyah Gözlerine Beni de Götür
Siyah Gözlerine Beni de GötürNurullah Genç · Timaş Yayınları · 20221,433 okunma
Reklam
Ama insanoğlu hercai gönüllü,yakışıksız bir yaratıktır ve (satrançta olduğu gibi) tek istediği de hedefin kendisi değil,ona varmak çabasıdır.
Sıgınma ihtiyacı..bitmeyen arzular ve yaprak gibi savrulan gönül
Daha dokunmadan kurudu irem Çöllere bir türlü yağamıyorum Yeni bir koşunun başlangıcında Biraz deprem sonrası
Fakat insan hercai, bir dalda durmaz bir yaratıktır ve belki de satranç oyuncuları gibi gayeyi değil, gayeye giden yolu sever. Kim bilir belki de insanların yeryüzünde ulaşmaya çalıştığı tek gaye, bu gayeye ulaşma yolundaki daimi çaba, başka bir deyişle hayatında ta kendisidir, yani iki kere iki dört cinsinden bir formül olan gaye değildir; zaten iki kere iki dört, hayat değildir baylar, ölümün başlangıcıdır.
Sayfa 36
İlaçsın hercai ömre...
Reklam
amman güzel yavaş yürü..
Yürü hey bi-vefa hercai güzel, Gönlüm o sevdadan vaz geldi geçti; Soldu açılmadan gonce-i emel, Sonbahara erdik yaz geldi geçti.
Sayfa 57 - Kapı YayınlarıKitabı okuyor
K.T.
"Kardelenler ne beklemekten, ne açmaktan vazgeçer, yeter ki siz hercai olmayın..."
Hafif olur kadının tabiatı hem hercai hem bozuk.
Sayfa 535Kitabı okudu
ah be nevzat :D
Nevzat'ın bilgili, aydın bir insan olmasını istiyorum. Çünkü bu yoksul ülkenin bilgili, kültürlü insanlara ihtiyacı var. Ama galiba olmayacak, ne yazık ki oğlumuz biraz hercai bir çocuk. Deli dolu, ne bilimle ilgilenmek istiyor, ne de sanatla. Teşvik etmeye çalıştım, olmadı. İnatlaşırsak daha da kötü olacak. Ne yapalım, demek ki insanın her istediği olmuyormuş. Nevzat bizim oğlumuz olmasına rağmen, ne benim gibi tarihe, ne babası gibi edebiyata ilgi duyuyor. Hayalimiz bu değildi ama belki de hatalı olan biziz. Yanlış olan bizim böyle bir beklenti içinde olmamız. Nevzat, bize benzemek zorunda değil, o tamamen farklı bir insan, bağımsız bir kişilik. Ve şu da bir gerçek: Amacınız ne kadar yüce olursa olsun, kendi öz çocuğunuza bile zorla hiçbir şey yaptıramazsınız.
Sayfa 420 - Nevzat'ın annesinin günlüğünden.Kitabı okuyor
Reklam
Vahim olan, yolun yolcusuz olmasi degil; asil vahim olan yolcunun yolsuz olmasidir; yolsuz, hedefsiz, amaçsiz, saskin, hercai ve seyyal.
Sayfa 201Kitabı okudu
Çünkü Mary Carmichael’ın kadınların, karşı cinsin hercai ve göz boyayan ışığıyla aydınlatılmamış, yalnız kaldıklarında kendilerini yansıtan, tıpkı pervanelerin tavana vuran gölgeleri gibi belirsiz, o hiç yazılmamış davranışlarını, hiç söylenmemiş veya eksik söylenmiş sözlerini nasıl ele alacağını görmek istiyordum.
En yakın yabancı
Şehre onurlu bir sadakatın varlığını batırarak Üstümü çarptırıp karışık hesaplara Göğsümde kahramanca bir gürültü Kabaran bir kımıltı yükseltiyor Nabzımdan arta kalan çiçek tortuları için Herkesin içinde kaba ,kaypak ihanetleri Bir kenara ittirip Temize çıkmak için Feraget edilmiş bir hayattan En yakın yabancıyı bulmak için En yakın
Ve hep olmayacak şeyler kurarım, Gülünç, acemi, çocuksu...
Akşam erken iner mahpushaneye. İner, yedi kol demiri, Yedi kapıya. Birden, ağlamaklı olur bahçe. Karşıda, duvar dibinde, Üç dal gece sefası, Üç kök hercai menekşe...
Resim