Akşam erken iner mahpushaneye. Ejderha olsan kar etmez. Ne kavgada ustalığın, Ne de çatal yürek civan oluşun.
Kar etmez, inceden içine dolan, Alıp götüren hasrete. Akşam erken iner mahpushaneye. İner, yedi kol demiri, Yedi kapıya.
Birden, ağlamaklı olur bahçe. Karşıda, duvar dibinde, Üç dal gece sefası, Üç kök hercai menekşe...
Aynı korkunç sevdadadır Gökte bulut, dalda kaysı. Başlar koymağa hapislik. Karanlık can sıkıntısı...
"Kürdün Gelini"ni söyler maltada biri, Bense volta'dayım ranza dibinde Ve hep olmayacak şeyler kurarım, Gülünç, acemi, çocuksu...
Vurulsam kaybolsam derim, Çırılçıplak, bir kavgada, Erkekçe olsun isterim, Dostluk da, düşmanlık da. Hiçbiri olmaz halbuki, Geçer süngüler namluya. Başlar gece devriyesi jandarmaların... Hırsla çakarım kibriti, İlk nefeste yarılanır cıgaram, Bir duman alırım, dolu, Bir duman, kendimi öldüresiye, Biliyorum, "sen de mi?" diyeceksin, Ama akşam erken iniyor mahpushaneye. Ve dışarda delikanlı bir bahar, Seviyorum seni, Çıldırasıya...
Akşam erken iner mahpusâneye.
İner, yedi kol demiri,
Yedi kapıya.
Birden, ağlamaklı olur bahçe.
Karşıda, duvar dibinde,
Uç dal gece sefası,
Uç kök hercai menekşe...
Hangi baharın çiçeğisin sen,
Gönül hazanında açan Gül,
Kasımpatı, Hercai Menekşe...
Hangi sözün bittiği yerdesin
Hangi toprağın insanı!
Hangi sabahın alaca karanlığı!
Yorgunum; dar ağacında asılı kelimeler
Yorgunum, kanat çırpmaktan değil
Kanadım kırık; gönül yorgun, ömür yorgun
Kim bilir belki de uçmaktan...
Yaşamak gibi bir anlamı var diyorlar hayatın
Yaşam da yorgun, hayatta yorgun!
Ve acı; acıyor ruhum, acıyor tââ şakaklarım
Yok mu artık verecek şu katlime fermanım
Yanımda mı şahdamarımdan daha yakınlarım
İsyan değil bu; insan!
İsyan değil bu; yazgı!
Kaçamam, yazanın kalemine sığınırım
Nasıl edilir isyan; hamurumda var nisyan!
Bu bahar da açmadın, belki gelecek Nisan...
orcd.co/mabelmatiz-komur