Bir bilim adamımız -Doktor Fergusson-, iki arkadaşını -Joe, Dick- yanına alarak balonla Afrika'yı keşfe çıkıyor. Neden balonla diye sorarsanız, çünkü oranın insanı barbar! Vahşi!!! Bu yüzden Afrika'yı balonun üzerinden keşfediyorlar.
Oranın insanını maymuna benzetmeleri, barbar diye bahsetmeleri ne saçmalık şey! Hangi kafayla yazmış Jules bunu bilemeyeceğim. Doğrusu batılıların Afrika'ya olan bakış açısını anlatmış. Bir ayrı zıtlık ise, o halka barbar derken Dick denen karakterin bir fili öldürüp bundan büyük bir zevk alması ve filin dişinin kaç para edeceğini hesaplaması, acaba hangisi barbarlık oluyor bilemiyorum. Ki zaten Jules Verne'nin bunla beraber üç kitabını okudum, hepside bilimsel ve sayısal verilerle dolu. Buna rağmen kitabı okumaya devam ettim, Timbukti şehrinin tarihinden bahsetmesi, doğrusu gezdiği her yerin tarihinden ve bazı gezginlerden bahsetmesi hoştu ancak Afrikalı insanlardan barbar, insan eti yiyen bir canavar şeklinde bahsetmesi, Araplardan; insan kokusu alınca saldıraya geçen varlıklarmış gibi kötü imaj çizerek bahsetmesi beni kitaptan bir tık uzaklaştırdı. Kendileri hariç herkes kötü, aptal ve barbardı kitapta.
Ben sevemedim açıkçası.
Thomas More'un History of King Richard III adlı kitabı. (Yaklaşık olarak 1520)
''Shakespeare'in dünyanın en büyük oyun yazarı