·
Not rated
Sunum üzerine muazzam bir kitap
Lise döneminde okumuştum. Meyvelerini üniversitedeki sunumlarda topladım. Genelde pek önemsenmez ama güzel bir sunum çıkartmak bir sanattır. Sunum bitince tebrik edenler dışında iyi sunumun nasıl yapılacağını soranlar bile oluyordu. Benim uyguladığım birkaç naçizane tavsiye şunlar: • Her zamankinden bir tık daha şık giyinmek. (sunumu önemsediğinizi gösterir) • Bolca prova yapmak (kafada canlandırmak) • Konuşmayı bitirdikten sonra sıradaki arkadaş varsa sözü ona vermek. • Jest ve mimikleri etkili kullanmak sabit durmamak. • Diksiyon ve hitabete dikkat etmek. • Lafı dolandırmadan kısa, net anlaşılır konuşmak. • Heyecanı bastırmadan kontrol altında tutmak (heyecan doğru dozda sizin hata yapmanızı engeller) • Ve son olarak kendine güvenmek, herkes kendi hayatlarıyla o kadar meşgul ki orada yaptığınız birkaç hatayı 1 hafta sonra hatırlamayacaklardır bile.
Ted Gibi Konuş
Ted Gibi KonuşCarmine Gallo · Aganta Kitap · 20152,753 okunma
Bu uygulama popüler hale geldiğinden beri çığrından çıktı. Burası kitapların değerlendirildiği, alıntıların paylaşıldığı bilgi alış-verişin yapıldığı bir yerdi. Ama son zamanlarda affedersiniz ama genelev gibi olmuş abazası,piçi,puştu,kültürsüzü ne ararsan buraya gelmiş. Hemcinslerimden utanır hale geldim. Karşı cins insanların uygulamada erkeklere mesafeli yaklaşmalarını anlıyorum ama herkes saydığım karakterlerden değil. O gayeye uygun da sosyal medya platformları var gidip orada ne yaparsanız yapın ama 1000Kitap uygulamasını rahat bırakın. Bu konuda platform yöneticilerinin de dikkatli bir biçimde denetim sağlaması şart.
Reklam
İki Yalnız İnsan
Bu nedenle bu kadar dert etme Jula. Birkaç kendini bilmez aptal için üzülme! "... Kız yine hızlı hızlı konuştu. Çünkü acısını azaltmak istemiyordu, acı çeken herkes gibi acı çekmekten memnundu.
Herkesin kendine mahsus bir hayatı vardır.Siz zannediyorsunuz ki, herkes, herkes gibi yaşayabilir.
H. K.
Bugün ruhumu tanımlamak için tercih ettiğim ifade, duyarsızlıklar yaratıcısı. Hayata faydası dokunacak bir eylemde bulunacak olsaydım, en çok, insanları kendileri için hep daha az hissedecek şekilde yetiştirmek isterdim. Sıradanlığın hastalığı yaymasını engelleyebilecek bu manevi temizliği insanlara öğretmek; idealimdeki sahici pedagoga yıldızların biçtiği kader bence bu olabilir. Yazdıklarımı okuyan herkes (konunun gerektirdiği gibi, adım adım da olsa) bakışları ya da görüşleri karşısında hiçbir şey hissetmemeyi öğrensinler -bu kaderim- de varsa, hayatımın skolastik durgunluğu şöyle böyle de olsa ödülünü bulmuş demektir.
Yerleşik Yabancı
Kiminin dikenleri vardır, Katlanamaz üstüne. Hep dikine durur Delmemek için gövdesini. Kiminin yoktur bir tek kemiği, Doğrulamaz ayaklarının üstünde. Ona göre varsa yoksa kendisi, Dürülüdür ütülü bir mendil gibi. Ben eğilmem gündüz ama, Geceleri kanatırım kendimi. Ben bir söz söylediğim zaman, Kendine küçük bir pıtrak edinir. Çok sürmez anlar başına geleceği, Çarşılarda pazarlarda ondan selam kesilir. Ben birini sevdiğim zaman, Göğünü durmadan genişletir. Ama herkes rahattır kozasının içinde, O sevgi artık kimsesizdir. Ölsem ayıptır, sussam tehlikeli; Çok sevmeli öyleyse, çok söylemeli.
Sayfa 43 - KırmızıkediKitabı okuyor
Reklam
Bu birinci meyvenin hakikatına beni îsal ve sevkeden zevkî bir hissimdir. Şöyle ki: Bir zaman, ziyade rikkatimden ve fazla şefkatten ve acımak duygusundan zîhayat ve hususan onlardan zîşuur ve bilhâssa insanlar ve bilhâssa mazlumlar ve musibete giriftar olanların halleri çok ziyade rikkatime ve şefkatime ve kalbime dokunuyordu. Kalben diyordum:
Sayfa 10 - Envar NeşriyatKitabı okudu
Ağustos Çıkmazı.
Bir deniz kıyısında otur Gemiler sensiz gitsin bırak Herkes gibi yaşasana sen İşine gücüne baksana Evlenirsin, çocuğun olur Beni koyup koyup gitme ne olursun.
Mutluluğun Resmine Bak(tır)mak Ben hala yerdeki küçük çukurlarda biriken çamurlu yağmur sularına baktığımda kendimi görünce mutlu oluyorum. Kim ya da ne yıkabilir beni? Hala küçükken gördüğümde gözlerime inanamadığım suyun içine atılan kalemin kırılması gibi bu yüzde yetmiş küsuru su olan dünyaya bulaşan bazı insanların da kıvrılmayıp kırılacağını düşünüyorum. Hala birilerinin kendi rüyası başkasının kabusuysa kendi rüyasından vaz geçebileceğine inanmak istiyorum. İnsanların etrafındaki insanlar mutlu olamayınca kendi mutluluklarını saklama gereği duyduklarını ise biliyorum. Yani mutluluk, herkes mutluysa ortaya çıkıyor. Ne bileyim işte. İnanmak istiyor insan iyi şeylere, güzel şeylere. Mesela bir kitap okumak istiyor umuda dair. Ama herkesin o kitabı okumasını istiyor. Bir şarkı dinlemek istiyor erdemle ilgili. Tabi herkes dinlesin o şarkıyı. Ya da mutluluğun resmine bakmak istiyor insan. Gönül ister ki Abidin Dino’nun elinden çıkmış olsun. Ama Behzat Ç’nin çizimi olsa bile olur la! İnsan hep birlikte iyi ve güzel olmak istiyor. Birinin yüzü gözü sağlıktan kan saçarken öbürünün içi kan ağlasın istemiyor; biri çocuğuna yemek beğendiremezken öteki evine ekmek götüremesin istemiyor. Eşit ve adil olmak istiyor insan. Ama kimsenin evi yansın, ocağı batsında gözümüz de gönlümüz de yok. En azından evinin penceresini açsın, ocağından gelen kokular başkalarını ağlatmasın. Rıdvan Şahin
Karabasan
Herkes gibi olmak, olmayacak bir şey Herkes gibi olmak,olmamak gibi bir şey
Sayfa 44 - Diriliş Yayınları
Reklam
Ben hiçbir gurmenin karnı çok açken önceliğinin yemeğinin tadı olduğunu hiç görmedim. Toplumda evlenme yaşı 30'lara çıkmış ve çoğunun cinselliğe olan ihtiyacı tavan yapmışken, nasıl olurda bir erkekle bir kadının yakın arkadaş olabileceğini düşünürsünüz. 'Zihniyet meselesi' diyenler çıkar şimdi😀 Cinselliğe aç olan bir toplum olduğumuzu herkes biliyor. Açlığın insanda ne gibi fizyolojik ve psikolojik süreçler yaşattığını da biliyoruz ama zihniyet meselesi olsun bağalım. Üç maymunu oynama devam ke.
Herkes gibi ben de kaderimi yaşıyorum.. Ben aşka inanıyorum, aşk en doğru kararı verir, en doğru insanı seçer. [ Güven Taşdemir ]
İyileşiyorum..
Neyin varsa kaldırıp çöpe attım saçlarımı kestirdim hemen sarıya boyattım birtanem diye kaydetmiştim ya hani telefonuma sildim derhal herkes gibi adını yazdım. Sensizlik bana çok iyi geldi ne kadar da ihmal etmişim kendimi umrumda değil iyi ki bitti omuzlarımdan koca bir yük gitti çoktan alıştım yokluğuna inan ki .. Attım kendimi sokaklara dokundum sarhoş yabancı ellere üstelikte hiç pişman olmadan ama halimden hiç memnun kalmadım . Aslında iyiyim gerçektenbir kere özgür hissediyorum carpraz yatiyorum yatakta oh be diyorum her şey tamamen benim artık canım ne isterse onu yapıyorum ama bazen bilhassa akşam olurken bir tuhaflik olmuyor değil sizliyorum, özlüyorum resimlerini atamıyorum mesela bakamıyorum kızıyorum çok kızıyorum üzmek istiyorum seni canını yakmak istiyorum sonra yatisiyorum sana da üzülüyorum ama iyileşiyorum ya iyileşiyorum..
Bence herkesin hayatında acımasız olmayı öğrendiği bir yer var. Hani bir şeyler oluyor ve sen bir daha eskisi gibi olamıyorsun herkes sana bencil diyecek ama kimse sana seni bu hale kim getirdi diye sormayacak yani
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.