"Allah'ın yarattığı varlıklara merhamet edersen Allah Teâlâ o zaman sana merhamet eder. İyi veya kötü, herkese karşı merhametli ol. Kötü kalpli bir insana merhamet edersen onu kötülük yapmaktan men edersin.”
"Allah'ın yarattığı varlıklara merhamet edersen Allah Teâlâ o zaman sana merhamet eder. İyi veya kötü, herkese karşı merhametli ol. Kötü kalpli bir insana merhamet edersen onu kötülük yapmaktan men edersin.”
Savaşı kimin kazandığının ötesinde, Japonya'daki olayla ilgili başka bir bağlantı daha var bana göre. Ölümün üretkenliği. Gaz odaları ve atom bombaları. Onlara ne ad vermeliyim? Cinayet endüstrisi ürünleri. Katıksız ölümcül etkinlik. Yalnızca endüstriyel bir güç üretebilir onları. Diğer ülkeler, olsa olsa taklit etmeye çalışırlar. Sözgelimi biz, burada, Nazi modeli olarak hiç de fena bir iş çıkarmadık. Bu iki kitlesel imha, neredeyse aynı dönemde gerçekleşmiş olmalarına rağmen, farklı dönemlerdeymiş izlenimi uyandırıyor bende. Gaz odaları operasyonu, gizlice yürütülmeye çalışıldı. Kimseye göstermek gibi bir niyetleri yoktu. Ama atom bombaları, bütün dünya görsün diye atıldı. Toplama kamplarında ve buradaki gizli merkezlerde, iğrenç bir biçimde ortadaydı saldırgan. Ama Hiroşima ve Nagazaki'de, görünmezdi. İsyan edilecek ya da teslim olunacak birileri yoktu ortada. Herkese karşı, hiç kimse olmadan yapılan bir şeydi. Daha kötü olduğunu söylemek istemiyorum. Onun geleceğimiz olduğunu söylüyorum. Daha sonra, yatıştırıcı hikâyeler imal edilir. holokost, insanlık dışıydı. Bomba, bir hataydı (Hiroşima'daki bir anıtın, onu böyle adlandırdığını söyledi bana Yoshie: tekrarlanmaması gereken bir hata). Gözaltında kaybolanlarsa, bir kâbus, şeytani bir şey. Sanki arkasında sistematik bir mantık, belli bir plan doğrultusunda iş gören, yaptığının bilincinde olan binlerce çalışanıyla koskoca bir bürokrasi yokmuş gibi, yatıştırıcı hikâyeler, çocuklar uyuyabilsinler diye imal ediliyor. Daha doğrusu, ebeveynleri uyuyabilsinler diye.
Merhaba herkese spoiler var;
Bünyamin'le başlayan Kars'a uzanan roman içinde ki romana geçiş yapıyoruz Üsküdar'a Beyoğlu'na yolculuk yapıyoruz ama 600 küsür civarı sene öncesine Zencefil Bünyamine yani bize güzel güzel anlatıyor.
Bünyamin (yazar) Besti (nine)Gülbadem(mühendis çırağı) ,Zencefil( papağan) Sunullah efendi (Mühendis Usta) , Ruhsarla tanışıyoruz. Kahvelerinizi yapın okuma yeri belirleyin (vardır tabi herkesin) :) çok keyif alacağınızı garanti ediyorum.
Edebiyatın yoğun olduğu, çok keyif alarak okuduğum bir kitap oldu olay örgüsü abartmadan tam yerindeydi hayali gerçeklik kurgusuyla yazılmış çok yerinde abartmadan yazmış Murat Kaan.
Başlarda Besti Nineyi çok sevdim toprak toprağı çeker hesabı :)
Besti nine Kars'ta yaşayan Azeri bir kadın
Sonrasında Ustanın bilgeliği,Gülbademin saflığı, Zencefilin şaka yollu küfürleri bayağı sardı aldı götürdü beni oralara . Sanki Üsküdar sokaklarında, Galata kulesinin etrafında mekik dokuyorum.
Edebiyat, roman seviyorsanız sizi doyuracak bir eser kesinlikle okumanızı öneririm. Okumakta zorlanan zaman bulamayanlara tavsiyem geri sayım sayacı kullanmaları bende odaklanmak için yeni yeni yapıyorum çok iyi oluyor.
Keyifli okumalar dilerim, saygılar, sevgilerle.
Uzakların ŞarkısıKaan Murat Yanık · Ketebe Yayınları · 20232,845 okunma
"Bu romanı büyük bestekârımız Eyyubi Bekir Ağa'nın ruhuna ithaf ediyorum" AHT
Mahur Türk müziği makamlarının en önemlilerinden biri, Tanpınar'ın romanlarında Ebubekir Ağa'nın, Dede Efendi'nin ve Neşati'nin mahur besteleri geçiyor.
“Gittin amma ki kodun hasret ile cânı bile
İstemem sensiz olan sohbet-i yârânı
Herkese iyi niyetle "sen yeteneklisin!" demeyin. Gün gelir ateşin içinde yürümeye kalkar ve size bu sözünüzü hatırlatır, ama "bana yetenekli olduğumu söylemiştin." der.
Dostlarımız müminlerden olsun. yakın çevremiz namaz kılanlardan olsun. Allah'a iman eden herkese yakın olup mütevazı davranalım. Adeta pergelin bir ayağı sabit, öbür ayağı evreni dolaşan semazenler gibi olalım. Dönüp dönüp geldiğimiz yer, müminlerin yanı olsun.
KARTAL PENÇESİ-EBRULİ
Herkese Merhabalar...
Sizlere yepyeni bir kitap ile geldim.
Evet bir seri daha bitti
Öylece gidiverdiler gibi hissettim.
Ama güzel güzel ise bu kitapta güzel seven adamların olmasıydı.
Efruze ve Kartal
Beni seç diyen Kartal amacına ulaşmış Efruze ile mutlu bir yuva kurmuştu.
Geçmiş ise onların peşini
Merhaba. Kitabımız asansörde başlıyor. Sadie ve Erik aynı binada çalışan mühendisler. Ama şirketleri farklı. Bir gün kruvasan olayı sayesinde tanışıyorlar ve kısa bir ilişki yaşıyorlar (24 saat). Sonra bir yanlış anlaşılma oluyor. Bunun sayesinde konuşmuyorlar. Sadie, Erik'e düşman kesiliyor. Bunun sebebini kitabı okudukça öğreniyoruz. Günümüzde ise elektrikler kesiliyor ve aynı asansörde kalıyorlar. Bu sayede konuşmak durumunda kalıyorlar. Kitapta bir geçmişi yani ilk tanıştıkları zamanı bir de günümüzü okuyoruz. Açıkçası Aynı Çatı Altında kitabından sonra bu kitabıda daha eğlenceli bekliyordum ama bana biraz düz ve sade geldi. Yinede sevdim kitabı ama beklediğim gibi çıkmadı. Bu sefer diğer kızları pek görmedik. Onları da daha çok görmek isterdim. Yine de Mara ve Liam'ın durumu hakkında kısaca da olsa bilgi almak güzeldi. Son olarak sadece 24 saat değil de biraz daha fazla zaman geçirdikten sonra böyle olaylar yaşasalar daha iyi olurdu bence. Böyle çok oldu bitti gibi geldi bana. 24 saate birbirlerine bu kadar bağlanmaları biraz saçmaydı. Yani eksik bir şeyler vardı. Yine çerezlik bir kitaptı tabi. Olaylar çok hızlı ilerliyor. Bunda kısa olmasının etkiside var. Arada beni çok yormayan bir kitap okuyayım derseniz bu kitabı okuyabilirsiniz. Herkese iyi okumalar.
Aşk ÇıkmazıAli Hazelwood · Nemesis Yayınevi · 2023974 okunma
وَلَوْ شِئْنَا لَاٰتَيْنَا كُلَّ نَفْسٍ هُدٰيهَا وَلٰكِنْ حَقَّ الْقَوْلُ مِنّ۪ي لَاَمْلَـَٔنَّ جَهَنَّمَ مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ اَجْمَع۪ينَ
Eğer dileseydik herkese hidayetini verirdik. Fakat benim, "Andolsun, cehennemi hem cinlerden hem de insanlardan dolduracağım" sözüm gerçekleşecektir.
Secde 13
تَتَجَافٰى جُنُوبُهُمْ عَنِ الْمَضَاجِعِ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ خَوْفاً وَطَمَعاًۘ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ
Onlar, korkarak ve ümid ederek Rablerine ibadet etmek için yataklarından kalkarlar. Kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden de Allah için harcarlar.
Secde 16
فَلَا تَعْلَمُ نَفْسٌ مَٓا اُخْفِيَ لَهُمْ مِنْ قُرَّةِ اَعْيُنٍۚ جَزَٓاءً بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
Hiç kimse, yapmakta olduklarına karşılık olarak, onlar için saklanan göz aydınlıklarını bilemez.
Secde 17
وَجَعَلْنَا مِنْهُمْ اَئِمَّةً يَهْدُونَ بِاَمْرِنَا لَمَّا صَبَرُواۜ وَكَانُوا بِاٰيَاتِنَا يُوقِنُونَ
Sabredip âyetlerimize kesin olarak inandıkları zaman içlerinden emrimizle doğru yola ileten önderler çıkardık.
Secde 24