hey benim boydan boya cömert denizlerle çevrili güzel memleketim bu yaz tenha denizlerinde yıkandım, insan eli değmemiş ormanlar gibi vahşi, dağ başında unutulmuş küçük kundaklar gibi yetim.
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Bedri Rahmi Eyüboğlu
"İstanbul deyince aklıma, Sait Faik gelir. Burgaz adasında kıyıda, Mavi gözlü bir çocuk büyür döne döne Mavi gözlü bir ihtiyar balıkcı gencelir küçülür. İkisi bir boya geldi mi Sait kesilirler, Bütün İstanbul` u dolaşırlar elele, başbaşa Ana avrat küfrederler uçan kuşa eşe dosta. Sivriada`da da martı yumurtası toplarlar çili çili Ziba
Reklam
Maadem ki dünyaya geldik bir kere Olalım bari küçük bir dere Sorunca Tanrı hey dere nereye Deriz ki Geldiğimiz yere...
Şiirce....
İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya; Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya. Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak; Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak. Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir; Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir. Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat; Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat! Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne, Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine; Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için. Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin? Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur, Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur. Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük? Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! ...
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
Ben deliyim… Yorgun ve yalnızım kaldırımlara misafirim… Gecenin gözleri üzerimde. Denizin ortasında küçük bir adayım, yüzme bilmem… Emrederim adım gibi, Emir benim!
Dikkat, algılamak istediğimiz şeyi ayırt edebilmek için gereken odaklanma yeteneğidir. Aynı anda milyonlarca şeyi algılıyoruz. Ama dikkatimizi kullanarak, algılamak istediğimiz şeyi zihnimizde ön planda tutmayı sağlayabiliyoruz. Etrafımızdaki yetişkinler dikkatimize istedikleri çengeli atıyor ve tekrar yoluyla zihnimize bilgiyi yerleştiriyor. Bildiğimiz her şeyi bu yolla öğrenıyoruz. Dikkatimizi kullanarak, tüm realiteyi, tüm rüyayı öğrendik. Toplumda nasıl davranmamız gerektiğini öğrendik: neye inanmalıyız, neye inanmamalıyız; ne kabul edilebilir, ne edilemez; ne iyidir, ne kötüdür; ne güzeldir, ne çirkindir; ne doğrudur, ne yanlıştır. Tüm bunlar, tüm bu bilgiler, tüm kurallar ve kavramlar, dünyada nasıl davranmamız gerektiği bize sunulmak üzere hazır bekliyordu. Okula gittiğinizde, küçük sandalyelerinize oturdunuz ve dikkatinizi, öğretmenin size öğrettiklerine verdiniz. Kiliseye gittiğinizde, dikkatinizi papazın ya da vaizin söylediklerine verdiniz. Aynı sistem, Anne ve Babanız, erkek ve kız kardeşleriniz tarafından da uygulanıyordu. Hepsi sizin dikkatinize çengel atmaya çalışıyordu. Bu yolla diğer insanların dikkatini üzerimizde toplamayı da öğrendik. Ve ilgi ihtiyacı geliştirdik. Dikkati üzerimizde toplama (ilgi) çok rekabet gerektirebilir. Çocuklar ebeveynlerinin, öğretmenlerinin, arkadaşlarının ilgisi için rekabet eder. "Bana bak! Bak, ne yapıyorum! Hey, ben buradayım!" İlgi ihtiyacı gittikçe güçlenir ve yetişkinlikte de devam eder.
Don Miguel Ruiz
Don Miguel Ruiz
-
Dört Anlaşma
Dört Anlaşma
Reklam
379 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.