gamze

gamze
@heyheysusanday
Selçuk Üniversitesi İktisat Bölümü
Aydın
58 reader point
Joined on January 2019
Şu anda okuduğu kitaplar
Çektikleri zılgıttan, ettikleri feryattan hançereleri hançere döndü!
Sayfa 205Kitabı okudu
Reklam
Güya aynı ülkede yaşıyoruz,ama malesef herkes kendi mahallesini bütün Türkiye sanıyor.
Sayfa 167Kitabı okudu
... nelerin onları insan yaptığını öğrenmektir. Karışık mı geldi bu laf? Bakın insan olmak zayıflıktır aslında. İnsaniyet dedikleri şey bir çeşit zaaftır, siz de karşınızdakinin insani zaafını yakalamaya bakacaksınız.
Sayfa 117Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
... uyanırken birkaç saniyeliğine de olsa uzak düştüğü ama öteden beri tanıdığı, bildiği kendine kavuşup yeniden bedenine yerleştiğini hissettiğinde kendisine verilmiş her vazifeyi yerine getirmeye hazır bir ruh haliyle zinde kalkardı yataktan.
Yüreğinin derinliklerine kök salmış güçlü bir intikam duygusu, kindar bir hafızası vardı; hemen dışa vurmayıp dizginlemeyi becerdiği öfkesi sinsice kanına karışanlaedandı.Kanı kinle akardı
Reklam
...çünkü kimseye bir şey söylemeyen yüzlerdendi onunki, belki de bu yüzden seçilmişti bu görev için, belki de Allah bile bu okunaksız yüzü, bu ketum gözleri bunun için vermişti ona,dünyaya hiçbir şey söylemesin diye. Ona bakanlar bu yüzde hiçbir şey göremesin diye.
Bütün gün tok tutardı ciğer, kolay acıktırmazdı,bir damak zevkinden çok, çocuklukta edinilmiş bir yoksulluk bilgisiydi bu.
Ölümün varlığı bütün vehim ve hayalleri yok eder. Bizler ölümün çocuklarıyız, hayatın aldatmacalarından bizi o kurtarır. Hayatın derinlerinden seslenir, yanına çağırır bizi. Ve biz, henüz insanların dilini bile anlamadığımız yaşlarda, ara sıra oyunlarımızı yarıda kesiyorsak, bunun nedeni, ölümün seslenişini duymuş olmamızdır....
Kışın bir deliğe gizlenen hayvanlar gibi kendi içime ne kadar çekilsem, başkalarının seslerini o kadar net duyuyor, kendi sesimi boğazımda işitiyordum.
Ben eski ben değildim; çağırsaydım getirseydim de konuşsaydım onunla, duymaz anlamazdı beni. Yüzü eskiden tanıdığım bir adamın yüzü olurdu da benim yüzüm olmazdı, benim bir parçam bile olmazdı.
Reklam
Sanki bütün unsurlar, yakıcı havadaki kutsal huzur kanununa, sessizliğin kanununa saygılıydılar. Her yerde gizli olduğu seziliyordu, öyle ki ciğerlerim solumaya cesaret edemez olmuşlardı.
Canlılar dünyasıyla aramdaki bağlar koptu kopalı, önümde biriken şeyler geçmişin anıları herhalde. Geçmiş gelecek, saat, gün, ay ve yıl hepsi aynı şey.
Kendimi bütün ruhumla unutmanın uykusuna bırakmak istiyordum. Unutmam mümkün olsaydı, unutmak sürekli olsaydı,gözlerim kapansaydı da azar azar uykunun ötesine, mutlak hiçliğe gömülebilseydim, varlığımı artık hissedemez olacağım noktaya varsaydım,bir mürekkep damlasında, bir musiki ahenginde ya da renkli bir ışında erir giderdim ve sonunda dalgalar ve şekiller öyle büyülerdi ki, hissedikmezin içinde silinir, yok olurlardı. O zaman dileğime kavuşurdum.
Hem sonra, yaşarken nasıl başkalarının uzağında kalmışsa, şimdi de diğer ölülerin uzağında kalması gerekiyordu
.... böyle bir rüya görebilmek için de gerçekten derin bir uykuya dalmış olmak gerekirdi ve o uykunun o sessizliği, benim için ebedi bir hayatın işareti gibiydi, çünkü ezelde ve ebediyette konuşma yoktur.
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.